Mum dibine ışık vermez.
Ara

Werner Karl Heisenberg (1901- 1976) / Psikolojik Sorunlar

Werner Karl Heisenberg (1901- 1976)

Werner Heisenberg 5 aralık 1901'de Würzburg'da doğdu. Doktor August Heisenberg ve Annie Wecklein'in oğullarıydı. Babası sonra Munih Universitesi 'nde orta ve modern Yunan dilleri Profesörü oldu. Belki de babasının bu görevinden etkilenerek, Japon fizikci Yukawa'nın keşfettiği ve mesotron adını verdiği parçacığı o yunancadaki "meson" diye adlandırdı.

Heisenberg 1920'de Munih Universite'sinde Sommerfeld, Wien, Pringsheim, ve Rosenşal'in yanında fizik okumaya gitti. 1922-1923 kışında Göttingen Universite'sinde Max Born ,Frank ve Hilbert 'in yanına fizik çalışmaya gitti. 1923'te Munih Universitesinden doktorasını aldı. Ve Max Born'un assitanı aldu. 1924 'den 1925'e kadar Niels Bohr'la beraber Copenhagen Universitesi' nde çalıştı. 1925 yazında Göttingen'e geri döndü. 1926'da tekrar Niels Bohr'un yanında teorik fizik dersi vermek üzere Copenhagen Universite'sine atandı. 1927'de henüz 27 yaşındayken Leipzig Universite 'si teorik fizik profesörü oldu. 1929 yılında ders vermek için Amerika , Japonya ve Hindistan'ı dolaştı.

1941'de Berlin Universite'sine fizik profesörü olarak atandı ve Kaiser Wilhelm fizik enstütüsünün direktörlüğüne getirildi. Ikinci dünya savaşı sonunda o ve diğer Alman fizikciler, Amerikan birlikleri tarafından tutuklanıp Ingiltere'ye gönderildiler. Fakat Heisenberg 1946'da Almanya'ya geri döndü. Burada Göttigen Fizik Enstütü'sünü arkadaşları ile birlikte yeniden düzenledi. Bu enstütünün adı daha sonra Max Plack Enstütü' sü olarak değiştirildi.

Heisenberg, 1948'de Cambridge'de ders vermek amacıyla bir kaç ay kaldı. 1950 ve 1954'de iki defa Amerika'dan ders vermek için teklif aldı. 1955-56 kışında Iskoçya St. Andrews Universitesi'nde dersler verdi, daha sonra bu dersleri bir kitap olarak yayımladı.

Heisenberg, 1955 yılı boyunca Max Planck Enstütüsü'nden ayrılması için kendisine karşı çalışanlarla uğraştı. Bu arada o hala enstütünün direktörüydü. Bunun için Münih'e gitti. ve 1958'de Munih Universitesine Profesör olarak atandı. Ondan sonra enstütünün adı Max Planck fizik ve Astrofizik enstütüsü oldu.

Heisenberg ismi hep 1925'te yayımlanan Quantum Mekanik Teory ile anılır. Bu teori ve özellikle teorinin hidrojenin özdeş formlarının keşfiyle iligili uygulama alanları yüzünden 1932'de Nobel fizik ödülü aldı. Onun teorisi atom tarafından yayılan radyasyonun gözlemlenmesi temeline dayanır. Teoriye göre, belirli bir zamanda bir elektronun yerini yada (Niels Bohr'un öngördüğü üzere) gezegenlerin yörüngesi gibi elektronların yörüngesini tesbit edemeyiz. Pozisyon, hız gibi mekanik değerler sayılar yerine matrices adını verdiği soyut matematiksel yapılarla tanımlanmalıdır. Daha sonra Heisenberg bu teoriyi matrix denklemleriyle formüle etti. Hareketli bir parçacığın momentum ve hızının hesaplanması; quantum sabiti h ile, ölçülecek değerin çarpımlarından daha küçük olmayacak biçimde belirsizlik taşır kuralını içeren belirsizlik ilkesi(Uncertainty Principle)'ni ortaya attı. Bu belirsizlik insan için ihmal edilebilirsede atom düzeyinde gözardı edilemez.

1957'den sonra Heisenberg Plasma fizik, şermonuclear süreç problemleri ve Genova'daki uluslararası Atomik Fizik Enstütü'süyle sıkı işbirliğinde çalıştı. Birkaç yıl bu enstütünün bilimsel politik komitesine başkanlık etti ve daha sonra üyesi olarak kaldı.1953'te Alexander von Humboldt vakfının başkanı olduğunda yurtdışından bilim adamlarını davet edip Almanya'da çalışmaları için uğraş verdi. 1953'ten sonra teorik çalışmaları; ona göre temel parçacıkların fiziğini anlamada anahtar olan,Birleşik Alanlar Teorisi üzerine yoğunlaştı.Hobilerinden biri klasik müzükti. Seçkin bir piyanistti. 1937'de Elisabeş Schumacher ile evlendi. 7 çocukları oldu ve şimdi onlar Munih'te yaşamaktalar. Heisenberg 1976'da öldü.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...