Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Güzel Sözler Ve Kişilik Gelişimi / Psikolojik Sorunlar

Güzel Sözler Ve Kişilik Gelişimi

Selim AYDIN

ÜÇ ÖNEMLİ UNSUR

1. Sebep - sonuç münasebetlerini keşfetme
2. Tahminde bulunma
3. Netice çıkarmada prensipleri doğru bir şekilde kullanma kabiliyetlerini geliştirmeliyiz


MUCİTLİK

Engelleyen ortamlar:
? Sosyal kurallara ve durumlara uyma mecburiyeti
? Belli kalıplara uyma, bunların dışına çıkmama
? Rahatına düşkünlük
? Bağımsız karar verememe ( ortamdan dolayı )
? Dış ilişkilerde güvenli olmama
? Yanlış yapmaktan, yenilgiye düşmekten ve alay edilmekten korkma
? Belli bir otoriteye bağımlı olma
? Aşırı mükemmelci olma, akıl ve mantıktan yana bir eğitimden geçmiş olma

Destekleyen ortamlar:
? Katı ve kısıtlayıcı eğitim kurallarını bir kenara bırakma
? Çocuklara belli sınırlar içinde hürriyet tanımak
? Çocukların kabiliyet, ilgi ve ihtiyaçlarına cevap verecek bir ortam hazırlamak
? Güven duyacakları ve başarı duygusunu tadacakları deneme fırsatları hazırlamak
gerekmektedir.
Selim AYDIN


EZBERLEMEDE USUL

Ezberlemek istediğiniz şeyi bir veya iki kere okuyup bırakın. Bir süre sonra tekrar elinize alıp yine okuyun. Ezberlemek istediğiniz şeye vereceğiniz vaktin yarısı kadar zaman içinde onun daha kolaylıkla dimağınıza yerleştiğini göreceksiniz.


DÖRT ŞEYLE TARTILIR VE DEğER KAZANIRSINIZ

1. Yaptığınız hareketlerle
2. Bakışlarınızla
3. Söylediğiniz sözlerle
4. Bunları söyleyiş tarzınızla

Başarı, hata ve başarısızlığın biraz ilerisinde duran şeydir.
T. J. WATSON


HUY ve KABİLİYET GELİŞTİRMEK İÇİN

Her insanda gördüğünüz en küçük kabiliyeti takdir ediniz ve bunu samimiyetle, sevinçle yapınız.

Karşınızdaki kimsede inkişaf ettirmek istediğiniz meziyeti onda varmış gibi gösteriniz ve onu, buna inandırınız. Bu surette ona kıymet verirseniz, yanıldığınızı göstermemek için bütün gayretiyle çalışır.

Namuslu ve dürüst sayılan bir insan, kendini namuslu ve dürüst göstermek için herşeyi yapar.
ŞOMAS


BAŞARI
İLİŞKİLERİMİZDE DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN ŞEYLER

1. Kim olursa olsun karşımızdaki insana değer verme ve saygı gösterme, gururlarını koruma.
Her insan iltifattan hoşlanır.
LINCOLN

2. Açık olacağız, açık olmasını sağlayacağız. İç dünyamızı olduğu gibi paylaşabilme cesaretini göstereceğiz.

3. Karşındakini yargılama. Tenkit etme. Başkalarını kötüleyeceğimize, onları anlamaya çalışalım. Onların yaptıkları şeyleri ne için yaptıklarını gözetelim ve araştıralım. Bu tarz hareket insanlar arasındaki sempati, müsamaha ve nezaketi besler.
Tenkit, insanı müdafaa vaziyeti almaya ve kendini haklı göstermek için uğraşmaya sevk ettiği için zararlıdır. Hatta tehlikelidir. Çünkü, insanın hayatta en çok kıymet verdiği izzet-i nefsini yaralar. Her insanın kendine verdiği öneme dokunur, hiddetini körükler. Eğer tenkit edilecekse, başkalarının hatalarını tenkit etmeden önce kendi hatalarınızdan söz ediniz. Sizin böyle kendi hatalarınızdan söz etmeniz başkalarını kendi hatalarını kabule teşvik eder. Onların hatalarını, bir vasıtadan faydalanarak gösteriniz.

4. Doğrudan doğruya emirler verme yerine, sualler sorunuz. Böyle yapılsa daha iyi olmaz mı? gibi.

5. Başkasına iş yaptırmak istediğinizde unutmayın; her insan kendi isteklerini düşünür. Onun için o işi ona istetmelisiniz.
Bir iş yaptırmak istediğinizde bir an durup düşünün ve kendi kendinize sorun: Bu adamın bu işi yapmayı istemesini nasıl sağlarım? Yapılmasını istediğiniz işi sevdirerek yaptırınız.

6. İnsanları teşvik ediniz. Düzeltmek istediğiniz yanlışları kolaylıkla ıslah edilecek gibi gösteriniz. Yaptırmak istediğiniz işi karşınızdakinin kolayca başaracağınıza inandırınız. İş yaptırmak için rekabet hissini hızlandırmak gerekir.
İnsanların en güzide meziyetleri takdir ve teşvik ile gelişir.
SCHWAB

7. Hiçbir münakaşa kazanılmaz, münakaşadan çekinin.
? Şunu bunu ispat edeceğim ? diye söze başlamak doğru değildir. Bu şekilde hareket bir meydan okumadır. Meydan okumalar muhalefet uyandırır ve muhatabınızı sizinle mücadeleye sevk eder.
Olabilirsen başkalarından daha akıllı ol. Fakat onlara daha akıllı olduğunu söyleme.
Lord CHESTERFIELD

Şayet bir adam size yanlış düşündüğünüzü söylerse, siz onun yanıldığını bilseniz de şöyle söyleyin: ? Ben daha başka türlü düşünüyorum. Belki yanılıyorum. Zaten çok kere yanılırım. Meseleyi birlikte tetkik edelim de yanlışımı düzelteyim. ?

Siz belki de yanılmış olabileceğinizi kabul etmekle hiçbir şey kaybetmeziniz. Bilakis bu yüzden münakaşaların önüne geçer, muhatabınıza açık ve geniş fikirli olduğunuzu göstermiş olur, onu da yanlışını kabule sevk edersiniz. Kişilerin yanıldığını yüzlerine vurmak en büyük hatadır.

Şayet birşey ispat etmek istiyorsanız, bunu hiç hissettirmeden yapın. Bir şey öğretmiyormuş gibi öğretmek en güzel metottur.

Başkalarının bana uymayan düşüncelerine tahammül etmeye ve itirazlarımı apaçık ileri sürmemeye kendimi alıştırdım. Karşımdakinin düşüncelerine ait şartları ve bu şartların bu düşünceyi haklı saydırmaya imkan verip vermediğini tetkike ehemmiyet verdim. ? Şüphe yok ki ', ? muhakkak ki ', gibi kati kelimeleri kullanmaktan çekinmeye ve onların yerine ? zannederim ', ? tahminime göre ' gibi tabirleri kullanmaya başladım. Bu sayede herkesle rahat konuşabildiğimi görüyorum. Kimse sözlerime itiraz etmiyordu. Bu sayede başkalarının yanlışını düzeltme imkanı buluyordum.
Benjamin FRANKLIN

8. Bir insanın kendi nefsine mal ettiği herşey hayatında en büyük kıymeti olan şeydir. Yani insanın benim diyerek ifade ettiği küçük kelimenin kıymeti çok büyüktür. Buna hürmet göstermek gereklidir. İnsanın kendine mal ettiği şeyin ne olduğu önemli değildir. ( takımı, köpeği, davası, vb. )

9. Başkası tarafından aleyhinizde söylenecek her şeyi kendiniz söyleyiniz ve başkasına fırsat vermeden bunları dökünüz. Derhal vaziyetin değiştiğini görürsünüz. Karşınızdakinin size karşı açtığı yelkenleri şişiren bütün rüzgarları çekmiş olursunuz.

Haklı olduğunuz zaman insanlara bu haklılığınızı incelik ve nezaketle kabul ettirmeli, yanıldığınız zaman ise yanlışınızı hemen ve kesinlikle kabul etmelisiniz.

Hiddetlendiğiniz zaman, sizi hiddetlendiren kimseye karşı ağır konuşmakla içinizi dökmüş ve rahatlamış olursunuz. Fakat karşınızdakinin ne hale geldiğini düşünür müsünüz?

Yumruklarınızı sıkarak bana geldiğiniz takdirde, benim yumruklarımı iki misli sıkacağıma inanabilirisiniz. Fakat bana gelirde, gelin şu meseleyi birlikte konuşalım, anlaşmazlığın sebebini anlayalım derseniz, çok geçmeden aramızda ciddi bir ayrılık bulunmadığını bilakis anlaştığımız noktaların, ayrıldığımız noktalardan çok fazla olduğu belirir ve birlikte hareket etmemize hiçbir mani bulunmadığı derhal anlaşılır.
WILSON

Dövüşmekle hiçbir zaman kafi miktarda bir şey elde edemezsiniz. Fakat karşınızdakinin hakkını teslim etmekle beklediğinizden fazlasına ulaşırsınız.

Başkalarının düşüncelerine ve dileklerine karşı sempati gösterin. Böyle davranabilmek gerçekten zordur. Bunu temin edebilmek için, herşeyi tam bir samimiyetle, başkalarının gözlüğünden de görmeye çalışınız.

Muhatabınız tamamıyla yanılmış olabilir. Fakat yanıldığını zannetmez. Bu yüzden onu azarlamamalısınız. Onu anlamaya çalışmak ve niçin yanlış düşündüğünü keşfetmek lazımdır.

Başkalarının şu veya bu şekilde düşünmelerinde muhakkak bir sebep vardır. bu gizli sebebi keşfederseniz, onun bütün hareketlerinin anahtarını bulmuş, belki şahsiyetini kavramış olursunuz.

Evvela kendinizi onun yerine koymaya çalışınız ve ? ben de onun şartları içinde bulunsaydım, ne yapardım? Nasıl hareket ederdim? ? diye düşününüz. Şunu da eklersiniz: ? Sizi bu şekilde düşündüğünüzden dolayı zerre kadar kınamıyorum. Sizin vaziyetinizde bulunsaydım, ben de sizin gibi düşünürdüm. ? Böyle bir cevap gönülleri feşetmeye kafidir.

Kendini başka bir adamın mevkiine koyabilen ve kafasının nasıl işlediğini kavrayan bir kimse, istikbalin kendisi için ne sakladığını merak etmekten kurtulur.
Owen YOUNG

Muvaffakiyetin bir sırrı varsa başkasının fikrini anlamak ve herşeyi onun gözü ile görmektir.
Henry FORD

Empatik dinleme, karşıdakinin gözüyle görüp, kulağıyla duyabilecek biçimde dinlemeye denir.

10. Bir adamın kalbinde size karşı fena hisler varsa dünyanın bütün mantığını kullanmakla onu kazanamazsınız.

Bir damla bal, bir galon ziftin çekemeyeceği sinekleri toplar. İnsanlar da böyledir. Onları kazanmak istiyorsanız herşeyden evvel ona samimi bir dost olduğunuzu göstermelisiniz. Böylece onun kafasına girmenin en emin yolunu bulmuş olursunuz.

11. İnsanlarla konuştuğunuz zaman söze birden bire ihtilaflı noktalardan başlamayınız. Anlaştığınız birleştiğiniz noktalar üzerinde durarak, bunları takviye ederek başlayınız. Aynı gaye için çalıştığınızı belli ediniz ve aranızdaki ayrılığın gaye ayrılığı değil, metot ayrılığı olduğunu göstermeye çalışınız.
Muhatabınızın ilk önce evet evet diye karşılayacağı noktalarla söze başlamalı ve onu olumlu istikamette harekete sevk etmeliyiz.

12. Sözün çoğunu karşınızdakine bırakınız.
Bırakınız muhatabınız içini boşaltıp derdini döksün. Çünkü karşınızdaki kendi meselesini sizden çok iyi tanır ve çok iyi anlatır. Bunun için kendine sualler sorunuz, o da cevap versin.

İnsan bir olayı anlatırken, sadece olup biten bir hadiseden söz etmez. İster istemez kendinden de söz eder. Çünkü biz dünyayı olduğu gibi değil olduğumuz gibi görürüz. Eğer dinlemesini bilirsek kişinin söylediği herşeyden o kişinin nasıl biri olduğunu az çok çıkarabiliriz.

13. Kendi düşüncenizi başkasına mal etmekten çekinmeyiniz.
Düşünceleri ileri sürerek başkalarının bunları neticelendirmesine imkan vermek güzel bir yöntemdir.

14. Fikirlerinizi canlı bir şekilde ortaya koyunuz.
Hakikat açık, canlı ve dramatik olmalı ve güzel gösterilmeli. Dikkat ve kabul böylece sağlanır. Vitrincilik yapmak lazım hakikat değişmemiş fakat canlandırılmış olur.

15. Sizinle konuşan kimseye bütün dikkatinizi veriniz. Çünkü böyle yapmanız ona verdiğiniz değerin göstergesidir.

Başkalarının bizi kızdıran tarafları kendimizi anlamamıza yol açar.
Carl JUNG


İŞ YAPTIRMADA YÖNTEM

Yapacağı işi ona benimsetin ve gerekçeleriyle onu bu hususta ikna edin. Yapacağı iş hususunda onu cesaretlendirin.

Hizmet vermemiş olan emir veremez.
John FLORIO

Görevin öğretilmesinden çok sevdirilmesi gerekir.
A. VINET

Zafer iradedir.
NAPOLYON


İRADE

İrade, bir şeyi özlemek ve olmasını istemektir. İradeye hakim olmak, kişinin özlediği şeyi elde etmek ve istediği hedefe ulaşma gücüne sahip olmasıdır. Hedefine ulaşması ise, kişinin başarısıdır.

Aslında iradesiz kimse olmaz. Her insanın nice istek ve özlemleri vardır. Fakat gerçek anlamda iradesine hakim olanlar pek azdır. Çünkü bir çokları isteklerine ve hedeflerine ulaşamadan umutsuz ve başarısız olarak yaşamaktadır.

Başarının ilk şartı, iradeli olmaktır. Bu şartların birincisidir. Hiç şüphe etme ki, hayat için herşeyden önce geleni iradeli olmaktır. Gevşekliğin, havailiğin, hoppalığın türlü türlü şekilleri ile, adına tembellik dediğimiz, sefalet şeytanı ve muvaffakiyet düşmanının sayıldığı biricik silah iradedir. İyilik yolunda iradeni kullanabiliyorsan, korkma, arkadaşın kötüsü semtine uğramaz. Karşında safsatacıların ağzı ötmez. Kötü örnekler, zehirli dillerini çıkarıp seninle alay etmez.

Tekrar edelim ki, insan zekası ve bilgisi ile değil, ancak iradesi ile insandır. Zeka ve bilgi az çok hayvanda da vardır. Fakat hususiyle, ahlaki manada irade, canlı uzviyetler dizisinin son halkasını teşkil eden, insana mahsus bir kudret ve imtiyazdır. İrade yalnız insanı hayvandan değil, aynı zaman da insanları birbirinden ayıran ve aralarında üstünlük ve aşağılık farkları yaratan yegane ruhu kuvvettir.

Etrafına bak, gördüğün üstün insanlar bunu hep iradelerinin kuvvetlerine borçludurlar. Tarihte şerefiyle yer almış ve ün kazanmış şahsiyetlerin hepsi bunun irade silahı ile feş etmişlerdir. Bu bir kaidedir ve istisnası yoktur. Basit zekalı az bilgili hatta bilgisiz insanlardan muvaffak olanlar çok az görülür.

Sevgi şiddetten daha güçlüdür.
Hermann HESSE

İnsan sevdiğinden korkar ama korktuğunu sevemez.
Cenap ŞAHABETTİN

Sevgi kendiliğinden ortaya çıkmaz, sevginin koşullarını hazırlamamız gerekir.
Doğan CÜCELOğLU

Nefret sadece sevginin olmadığı yerde yeşerir.
William C. MERSINGER

Gerçek sevgi tükenmez. Onu ne kadar verirseniz o kadar çok alırsınız.
Antoine De Saint EXUPERY

İnsan doğasının en derin ilkesi takdir edilmeye duyulan iştahtır.
William JAMES

Her insan iltifattan hoşlanır.
LINCOLN

İnsan korktuğuna sadece itaat eder, ama sevdiği için canını verir.
Hüseyin ÜZMEZ

Sevgi insanlar arasındaki mesafeyi kapayan bir köprüdür.
EFLATUN

Kalp ancak, kalple satın alınabilir. Fırtınaya karşı herkes penceresini kapar.

Sevgi ve acıma insanlık vasfıdır. Hiddet ve şehvetse hayvanlık vasfı.
MEVLANA

Sevgi fiili hizmet etmeyi, dinlemeyi, empatiyi, takdir etmeyi, desteklemeyi gerektirir.
Doğan CÜCELOğLU


KENDİNİZİ HERKESE SEVDİRMENİN YOLLARI

1. Sevimli olunuz. Bol bol gülümseyiniz. Tebessüm evrensel bir dildir.
2. Kendinizi unutarak başkalarını düşününüz. ( Diğergamlık )
3. Herkesle alakadar olmaya çalışınız. Kişilere gösterilen ilgi onların hoşuna gider.
4. Kişilerin mesleklerine samimi ilgi gösteriniz. Bu durum onların hoşuna gider.
5. Herkesi hareket ve heyecanla selamlayın. Karşınızdakiler tavırlarınızdan ve ses tonunuzdan sevincinizi anlamalılar.
6. Karşınızdakine ismiyle hitap ediniz.
7. Konuşurken onu dikkatle dinleyiniz.
İlgilenen bir dinleyici bulduk mu, hepimiz dinletmeyi severiz. Onun için sizinle konuşan kimseye bütün dikkatinizi vermek çok önemli bir husustur. Onlara kendilerinden bahsetme fırsatı veriniz. Hiçbir şey onu bu derece memnun etmez.
8. Karşınızdaki kimsenin düşüncelerini sempati ile karşılayın. Düşüncelerine katıldığınızı belli eder görünün.
9. İlgi alanlarını, zevklerini, meraklarını tanıyın ve kendilerine onlardan bahsedin.
10. Mühim birer şahsiyet olduklarını onlara hissettirin ve bunu samimiyetle yapın. Sen benim için değerlisin mesajı verin.
11. Onun beğendiğiniz yönünü bulup, kendisine bunu söyleyerek ona iltifatta bulunun.

Bir kez yaşanmış olan duygusal durum, duygu kesildikten sonra büsbütün silinip gitmez. Duygusal olaylar bellekte bir takım izler bırakırlar ki, bunları sonradan zihinde canlandırma olanağı vardır.
Prof. Dr. Fikret SÖNMEZ

Karşılıklı etkilenmenin yada toplumsal oluşumun özü olan istek ve inançların yapılmasında üç biçim söz konusudur:
1. Tekrar ve Taklit
2. Çatışma
3. Uyum ve Buluş

Toplumsal değişikliklerin kaynağı olan buluş hemen bir taklit dalgalanması doğurur ve başka bir dalga ile karşılaşıncaya kadar geometrik bir gelişimle yayılır. Yayılma sırasında dalgalanmalarda çatışma görülür. Bunun sonucu olarak da dalgalar, ya birbirini yok ederler, ya biri diğerini yok eder, yada yeni bir buluşun kaynağı olur.
Prof. Dr. Fikret SÖNMEZ

İbn-u Haldun birlikte yaşayan insanların birbirini taklit eğiliminde olduklarından, taklidin toplumlarda yukarıdan aşağıya doğru inerek halka yayıldığından söz etmektedir.


DİSİPLİNE OLMAK ZOR DEğİL

İÇ DENETİM
Disipline olmuş kişilikten söz etmek için kişinin davranışının bilincine varmış olması gerekiyor. Dıştan zorlamayla değil, iç denetimi harekete geçirerek, otokontrol yapması kişinin disipline olduğunu gösterir.

DAYAğA YER YOK
Dayak, bağırma, alay etme, beddua, kapalı bir yere kapatma gibi cezalar, disipline etme adına yapılmamalı. Çocuk, kendi sorumluluklarını bilerek yaptığı davranışın neler getireceğinin farkına varmalı ve bunu düşünerek hareket etmelidir.

Asıl önemli olan, insanın kendisini çok iyi tanıması, eksiklerini bilmesidir.
Pedagog Nezahat ÖZERİ, 10.08.1996, Zaman Gazetesi

Bilgi, beceri ve arzuyu bir araya getirdik mi, söz verdiğimiz işleri mutlaka başarırız.
Doğan CÜCELOğLU

Kişinin kendini sevebilmesi için, önce kendini bilmesi ve kendini doğru değer ve ilkeler çerçevesinde geliştirmesi, karakter inşa etmesi gerekir. Bu olmadığı zaman kişi esas temelden yoksundur. Bu esas temelden yoksun olan kişi ise, diğer insanlarla sağlıklı dayanışmaya giremez. Çünkü karşılıklı dayanışmada kullanacağı temel yoktur. Demek ki karşılıklı dayanışmada gerekli en önemli unsur, kişinin bilgisi, zekası yada kullandığı iletişim tekniği ve becerisi değil, bizzat kendi karakteridir.


BAŞARININ PRATİK YOLLARI

Çalışmak için müsait yer ve zaman aramayın. Her yer ve zaman çalışmak için en musaittir.

Bugün yapılması gereken vazifeyi ertesi güne bırakmayın. Zira her günün işi kendine yeter.

Bir zamanda, bir tek iş yapın. Dikkatiniz ve kuvvetiniz dağılıp zayıflamasın.

Çalışmaya oturduğunuzda uyanık olun ve dikkat kesilin. Bütün ruhi ve bedeni kuvvetinizle kendinizi işe verin.

İşinizde rastladığınız bir güçlüğü önce parçalayın. Her parçayı birer birer yenmeye çalışın. Örneğin, işinizi kısımlara ayırın. Her kısmı iyice kavramadan öbürünü ele almayın.

Bir iş üzerinde yorulduysanız, dinlenmek için işinizi değiştirin veya hızını yavaşlatın. Fakat asla boş oturmayın.

İşinizde herhangi bir noktayı küçümseyerek ihmal etmeyin. Küçük ihmallerden bazen büyük zararlar doğar.

Bir işe başladığınızda telaş etmeyin. Sindirerek ve öğrenerek çalışın.

ZAMAN GAZETESİ, 10.08.1996

Doğru yöntemler ve bu yöntemlere insanları inandırabildiğiniz takdirde mucizeye gerek duyulacağına inanmıyorum.
Tınaz TİTİZ

Kollektif zeka nedir? Kollektif zeka ürünü herkesin, ufak katkılarıyla gittikçe mükemmelleştirilerek, ham demirin dövüle dövüle sert çelik yapılmasın gibi, bir süreçle oluşan fikirlerdir.
Tınaz TİTİZ, 28.07.1996, Zaman Gazetesi

Türk düşünce dünyasında gözlenen kısırlık ve istikrarsızlık temelde, kavram üretme güçlüğünden ve mevcut kavramların kirletilmesinden kaynaklanmaktadır. Kirliliğin önemli bir sebebi Türk aydınının tarihi ve sosyo-kültürel hadiselerden kaynaklanan ideolojik saf tutma eğilimidir.
Durmuş HOCAOğLU


KAVRAM KİRLİLİğİ

Gruplarca savunulan kavramlar kutsallaştırılmış ve reddedilenler ise aşağılanmış ve bu karşılıklı saldırılar sonuçta kavramların kirlenmesine yol açmıştır.

Diğer bir faktör de, Türk düşünce piyasasındaki fikirleri üretenlerin büyük bir kısmının konulara vukufiyetinin çok yüzeysel olması ve her alanda derin vukuf sahibi insanların sayısının yetersiz kalmasıdır.

İnsanları yanlışlarından vazgeçirmek için, onlara daha iyi birşey göstermek lazımdır.

Fakir bir kız çocuğu, yere atılmış bir akide şekeri görür. Hemen onu alıp ağzına götürürken, oradan geçen birisi durumu görür, koşar. ? At onu yere, pistir, hasta olacaksın! ? derse de çocuk şekere daha fazla sarılır. Adam bir anda ne yapılması gerektiğini anlar. Kıza ? Dur bekle, onu yeme! ? deyip hemen orada bulunan bir şekerci dükkanına dalar. Kağıda sarılmış tertemiz bir çikolata alarak kıza uzatır ve ? Al bunu ye, at o şekeri yere ? der. Çocuk hiç duraklamadan şekeri fırlatır ve çikolatayı alır; adama sevinç dolu gözlerle bakar.

Bir baba, çocuklarına sinirlendiği zaman, hemen hiddetlenebilir ve onları denetim altına almak için kuvvetini ve otoritesini kullanabilir. Bu eski bir paradigmadır. Ürünü kalıplanmış insandır. Sevgiye dayalı paradigma uzun vadeyi gözönüne alır ve çocuğun sorununu anlamya ve konuşarak ona yol göstermeye yönelir.
Doğan CÜCELOğLU


İMAJLAR

İmajların tesiri, ferdi ve hususi değil, umumidir. Ön plandan, yani gözönünde olup biten hadiselerden ziyade arka planda, yani şuuraltında faaliyet gösterirler. Küçük değil, büyük ve geniş bir dalga şeklinde yayılırlar. İmajların yayılması düşmana bir taş fırlatmak gibi ani ve geçici değildir. Yerçekimi gibi global ve görülmeyen bir faaliyet şeklindedir.

Gerçekleri araştırıp bulmak ve gerçekleri yanlış imajları düzeltecek şekilde takdim etmek gerekmektedir.
Dr. F. NORMAN


YÖNETİMDE YENİ BİR ANLAYIŞ

Japon milletini batıdan ayıran en belli başlı özelliklerden biri, ferdiyetin değil, grup halinde iş yapma anlayışının hakim olmasıdır.

Japonlara göre, bir işi en iyi yapan bilir ve işin iyi yahut aksayan yönlerini de yine en iyi o tespit edecektir.

Toplam kalite anlayışında yöneticiler emir veren kişiler olmaktan ziyade, en alt kademeden en üst kademeye çalışanların problemleri ve önerileriyle ilgilenen liderler konumundadırlar ve ifa edecekleri asıl vazife, genel koordinasyonun temini ve çalışanların en başarılı şekilde yönlendirilmesidir.
Burhan GÖREN, Eylül 1996, Sızıntı Dergisi


GELECEK ADINA DÜŞ

Bugün artık insanın kendisine has kabiliyetlerinin ve niteliklerinin kapısı çalınıyor. Artık ferdin, ucuz ve herkesçe sahip olunabilen fizik kuvveti yerine, mutlak kendisine has mucitlik, orijinallik ve diğer melekeleri prim yapıyor. Bu hususi değer veriş, onu silkeliyor, coşturuyor, özgüven ve saygısını perçinliyor. Böylece değer yargılarında bir inkılaba yol açacak yepyeni bir vizyonla asrı kucaklıyor.
Çev. Olcay BAHADIR, 01.12.1996, Zaman Gazetesi

Siz kendinizi yenilemek için ne yapıyorsunuz? Her gün üç dört saat yazı yazarım. Onun bir yere satılmış veya sipariş olması söz konusu değil. Benim yaşamımdır o. Bir gün lazım olur diye yazarım. Bu yazma disiplinim. En önemlisi, mutlaka yazdığımın iki misli kitap okurum. Yani yazdığımdan fazla okumak zorunda olduğumu hiç unutmam. Ait olduğum topluma açık olmak, bu da çok önemli. Her olayı takip etmek ve açık olmak. Benim gönlümde kamp olamaz.
Mizah Yazarı Necef UğURLU, 18.01.1998, Zaman Gazetesi


SAğLIKLI BİR EğİTİMDEN GEÇEN BİR İNSAN

1. Verilen işe özen göstermeli
2. Kendini anlatabilmeli
3. Kısa sürede başkasının ne düşündüğünü anlayabilmeli
4. Eleştiriye ve işamlara dayanabilmeli
5. Medeni bir şekilde olumlu yada olumsuz görüş bildirebilmeli
6. Eleştirel bakış açısına sahip olmalı
7. Kimlik problemi yaşamamalı ( Şahsiyet sahibi )
8. Ferdi özelliklerin inkişafına ve geliştirilmesine katkıda bulunmalı
9. Kendini yenileme alışkanlığı kazandırılmalı ( Sahip olduğu şeylerle yetinmeme, daha iyiye ve kusursuza ulaşma gayreti )
10. Zamanı en iyi şekilde değerlendirebilme yollarını öğretmeli
11. Gelecek ufkuna sahip olmalı ( Geleceğe yönelik planlama yapmalı )
12. Farklı düşüncelere saygılı olmalı
13. Birden fazla bakış açısına sahip olabilmeli
14. Hangi bilgiyi nereden elde edeceğini göstermeli
15. Ezberletme yerine, bilgiyi doğru yer ve zamanda müracaat etmeyi öğrenmeli
16. Neyi, kime, ne zaman ve nerede danışacağını bilmeli, her işi ehline sormalı ve vermeli
17. İkili ilişkilerinde ? kazandım, kaybettim ? tutumu yerine diyaloga açık, uzlaşmacı bir tutuma sahip olmalı
18. Ahlak ve fazilet sahibi olmalı
19. Hata ve başarısızlıklarından ders alabilmeli ( Yıkılmanın yerine )


DİNLEMEK

Dinlemek insana kendini ölçmek, değerlendirmek imkanı sağlar.
FOERSTEN

Dinlemeyi öğrenirsen, kötü konuşmalardan bile faydalanabilirsin.
PLUTORK

Dinlemesini bilenler, ülkeleri feşetmesini bilenlerden daha büyüktür.
FRANKLIN

Konuşmanın zamanını bilmeyen, dinlemenin de zamanını bilmez.
SYRUS

Konuşmak bir ihtiyaç ise dinlemek bir sanattır.
GOEŞE

Çok dinlememiz az konuşmamız için iki kulağımız bir dilimiz var.
DIOGENES

Güzel konuşmak için tek yol vardır. Dinlemesini öğrenmek.

Dinlemenin temelinde karakter yatar.
Doğan CÜCELOğLU

Olgunluk yönünden gelişmiş ve kişisel bütünlüğünü kazanmış birey, karşıdakini yargılamadan dinlemesini bilir.
Doğan CÜCELOğLU


ÖğRETMENİN KALP KAZANMA YOLLARI

1. Öğrencilere karşı son derece şefkatli ve merhametli olmalı, hatırlarını sormalıdır.
2. Vakarlı olmalıdır.
3. Küçük düşürücü şakalardan muhakkak kaçınmalıdır.
4. Talebelere sert davranmamalı. Olur olmaz yerde kızmamalıdır.
5. İşlenen konular soru - cevap sistemiyle işlenmelidir. Yerinde espri yapılmalıdır.
6. Öğrenciye her defasında yeni bir şey öğretilmelidir.

Lisan-ı hal, lisan-ı kalden daha tesirlidir.

Örneklerle öğrenmenin gücünü küçümsemeyiniz.
Peter BURWASH


BEDİÜZZAMAN'dan

İntizam ile iş görmek ilim ile olur. Ölçü ile tartı ile sanatkarane yapan elbette kuvvetli bir ilme istinaden yapar.
Mektubat, Sayfa: 245

Hazm olunmayan ilim telkin edilmemelidir.
Sözler, Sayfa: 772

Tahmin ederim ki, nasihlerin nasihatları, şu zamanda tesirsiz kaldığının bir sebebi de şudur ki: Ahlaksız insanlara derler; ? Haset etme, hırs gösterme, adavet etme, inat etme, dünyayı sevme ? yani fıtratını değiştir, gibi zahiren malayutak ( kabulü imkansız ) bir teklifte bulunurlar. Eğer deseler ki, bunların yüzlerini hayırlı şeylere çeviriniz, mecralarını değiştiriniz, hem nasihat tesir eder, hem daire-i ihtiyarlarında bir emri teklif olur.
Mektubat, Sayfa: 34

Bir işte kolaylık ve bir vaziyette suhulet, derece-i ilim ve maharetle mütenasiptir.
Mektubat, Sayfa: 224

Mahakkikinin şe'ni ( araştırmacının işi ) gavvas ( dalgıç ) olmak, zamanın tesiratından tecerrüt etmek, mazinin amakına ( derinliklerine ) girmek, mantığın terazisiyle tartmak, herşeyin menbaını bulmaktır.
Muhakemat, Sayfa: 22


EğİTİME 11 ENGEL

1. Emretme ve yönetme
2. Uyarma ve tehdit etme
3. Ahlak dersi ve vaaz verme
4. Herşeyi onun dışında ebeveynin düşünmesi
5. Mantık yoluyla inandırma
6. Yargılama, eleştirme, suçlama
7. Gereksiz övme
8. Gülünç duruma düşürme, ad takma
9. Güven verme
10. Üzerine çok gidip araştırma
11. Konuyu değiştirip boş vermek


5 SEVGİ DİLİ

1. Onay sözleri
2. Nitelikli beraberlik ( Beraber yürüyüşe çıkma, yemeğe gitme, tüm dikkatinizi birbirinizde toplayarak, birbirinize bakmanız ve konuşmanızdır. )
3. Armağan alma
4. Hizmet davranışları
5. Fiziksel temas

İyi liderler, iyi seçimler yaparlar. Kötü liderler, sonunda başkalarının hayatını mahveden kötü seçimler yaparlar. Hitler'i, Saddam'ı düşünün.

Hiç kimsenin gitmediği yerlere gitmeyi göze alabilmek.


KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI

40 yıllık reklamcılık uzmanı Victor O. SCHWAB, bir ürünün satışındaki en önemli 5 faktörü şöyle sıralar:
1. Potansiyel alıcı kitlenin dikkatini çekmek.
2. Ürünün onlara sağlayacağı yada sağladığı en az bir avantajı göstermek.
3. Bu avantajı kanıtlamak.
4. Alıcıda o avantajdan yararlanma isteğini ve ihtiyacını uyandırmak.
5. Alıcıyı, o ürünü almaya teşvik etmek.

Bunlardan yararlanan satıcılar, bazen televizyonu, bazen gazeteyi, bazen de dükkandaki tezgahı kullanarak bizi satın almaya zorlar dururlar.

Aslında iletişim araçları da, bize satılmak istenen ürünlerdir. Ve onlar da tıpkı diğer ürünler gibi yukarıdaki 5 kurala bağlıdırlar.

Ne satmak isterseniz isteyin, bu bir ürün, bir inanç yada kendiniz bile olabilir, her yerde ve herkes için aynı kurallar geçerlidir.
Victor O. SCHWAB

Eğer bir kez alıcının duygularına hitap edersen, boşuna yüzlerce slogan bulmak ve kullanmak zorunda kalmazsın.


BAŞKALARININ DİKKATİNİ ÇEKMEYE YARAYAN YOLLAR

Sizden beklenenin tam tersini yapmak.
Hepimiz, bize öğretilmiş olduğu gibi, yani belirli ? klişeleşmiş ' tavırlar içinde davranır, tepkilerimizi böyle ? alışıldık ' biçimlerde gösteririz:
? Saldırıya karşı saldırı ile
? Suçlanmaya ise savunma ile cevap verir
? Başkasının yanlışını, yüzüne vurur ve hemen eleştiririz
? Yüksek mevki kişilere karşı, saygı ve çekingenlik duyarız
? Yenilgileri de boyun eğme ile karşılarız
ama beklenilenin aksine ve şaşırtıcı bir biçimde davranmakla fark edilir, öne çıkar ve önemsenmeye başlarız.

Bilinçli olarak iltifat etmek.
Bunun etkisini görmek istiyorsanız şunları deneyin: Bir insana herhangi bir nedeni olmaksızın ve direkt olarak bugün çok iyi göründüğünü söyleyin.

Bilinçli olarak karşınızdakileri ? kışkırtmak ' yada ? meydan okumak '.

Üstün bilgi yöntemi.
Rakibin önceden incelenmesini ve onun hakkında önceden bilgi toplanmasını öngörür:
? Doğum tarihi, burcu ve çocukları
? Üye olduğu dernekler, gruplar
? Dost ve akrabaları
? Özellikle sevdiği şeyler
? Kişisel ve mesleki geçmişi
? Ailesi
? Dolaylı yol yöntemi ( nazara verdirme )
daha biz rakibimizle karşılaşmadan önce araya başka kişileri yada iletişim araçlarını koyarak, onun dikkatini kendi üzerimizde toplamak için yapılan bir çalışmadır.

Ambalaj, içerik ile aynı şey değildir ve olması da gerekmez. Profesör unvanı sizi kandırmasın.

Hiç kimse kendi zararına olacaksa, bizim yararımıza gerçekleşecek bir şeyi istemez.

Sonuç 1. Ambalajı açın ve önyargılı davranmadan, içeriğin sizin için ifade ettiği gerçek değeri anlamaya çalışın.
Sonuç 2. Kendi gerçek ihtiyaçlarınızı tespit edin ve onlarla bağlantılı olan istek ve arzularınızı kesin bir biçimde belirleyin. Bir çok insan kendi gerçek isteklerini belirlemediği için ambalaja aldanır.
Sonuç 3. Kendi ürettiklerinizi öyle bir ambalaj içinde sunun ki, manipülasyon aşamasındaki rakibiniz orada kendi ihtiyaçlarının bir çözümünü bulacağına inansın.
i. Rakibinizin ihtiyaçlarını iyi belirleyin ve tetkik edin.
ii. Onun bu ihtiyaçlarından hangisinin sizin istediğiniz ambalajın daha uygun düşeceğini tespit edin.
iii. Ondan sonra oltanın ucuna takacağınız yemle onu avlayın.
Sonuç 4. Bir iddianın üzerinde ne kadar çok inançla ve ısrarla durulursa, o iddianın inandırıcılık ölçüsü de o oranda artar. Hergün televizyonda ısrarla aynı reklamların yayınlanmasına dikkat ediniz.


SÜRÜ İNSANININ ÖZELLİKLERİ

1. Kişilik kaybı

2. Duyguların egemenliği. Akıl ve mantık terk edilir, duygular ve iç güdüler öne geçer. Nitekim geniş kitlelerin böylesine yaygın bir biçimde etkilenebilir ve yönlendirilebilir olmasının nedeni de, akılları yerine hislerini kullanmayı tercih etmeleridir.

3. Zekanın azalması. Toplumun genel zeka seviyesi, onu oluşturan bireylerin zekalarından daha geride bulunur. Toplumun gözünde başarılı olmak ve alkışlanmak isteyen bir kimse, en alt düzeydeki bir zeka tipine göre hareket etmek ve mantıklı düşünceden vazgeçmek zorundadır.

4. Kişisel sorumluluğun yok olması. İstek ve ihtiraslarını kontrol etmeyi bırakan ve kendini sürünün yönlendirmesine terk eden bireylerde, kişisel sorumluluk duygusu azalır ve giderek yok olur. Bunun sonucu olarak hiç de kendine yakışmayan ve tek başına yapmayacağı davranışları, grup içindeyken rahatlıkla sergilemeye başlar.
Ernesto GRASSI

Bunun böyle olmasının nedeni? Hiç kimse bizim, eleştiri gücüne sahip olan, araştıran ve soruşturan bireyler olmamızı istemez. Onun için herkes buna ters ve uyumlu bir biçimde eğitmeye çalışır.
 Ana - Baba doğru bildikleri şeyleri yapmamızı ister.
 Öğretmen kendi yanlışlarını gösteren öğrenciden hoşlanır mı?
 Bir amir kendi emrinde çalışan birinin onu eleştirmesini, beceriksiz olduğunu söylemesini kabullenir mi?
Onun için çoğumuz Grassi'nin tanımladığı özellikleri taşıyan insanlar haline gelmiş durumdayız. Çünkü çoğumuz için toplumla çatışmaya girmek ve toplum dışına itilmek istemeyiz.

Eğer kitlelerin desteğini garantiye almak istiyorsanız, kendinizi en düşük zeka düzeyine göre ayarlayın ve mantıklı açıklamalardan vazgeçin. Topluluklar çabuk inanmaya hazırdırlar. Her zaman gözlendiği gibi, daha farklı şeyler söyleyen bütün konuşmacılara, söyledikleri birbiriyle çelişse bile, ilgi gösterirler.
Ernesto GRASSI


İNANDIRICILIK İÇİN
( MANİPÜLE ETMEK )

a. Israrlı tekrarlama yöntemi
b. Sayısal değerler kullanma yöntemi
Herkes bunun doğru olduğunu söylüyor. 10 kişiden 5 tanesi kabul edip, 5 tanesi kararsız kalmışsa %50 olayı kabul etti demek etkili olur.
c. Kalite faktörü ile destekleme yöntemi
Dergide yer alması, bir profesörün hem de ABD'de yaşayan bir ilim adamının bu araştırmayı yapmış olması, vb.
d. Övgü ve yergi yöntemi
Reklam sektöründe, televizyonda çürük dökülen dişlerle ürkütülen ve eleştirilen tüketiciye şu mesaj verilir: Eğer sen de dişlerini x ürünü ile fırçalamazsan, senin dişlerinde bu hale gelir.

İsveçli Türkiye'yi çok iyi bilen Felsefe Uzmanı'na sordum:
Türkiye'nin politikalarında sakatlık nerede?
Bütün gelişmiş ülkelerde bir eleme sistemi var. her ülkede bir toplumsal elek devamlı aktiftir, çalışır ve devamlı eler. İyiler eleğin üzerinde kalırlar, kötüler ise deliklerden geçer ve kaybolurlar, düşerler. İyi insanlar, iyi yöneticiler eleğin üzerinde kalırlar. Hepsi bu kadar. Bu kadar basit, Türkiye'nin eleği ters çalışıyor. Eliyor, fakat kötüler yukarıda kalıyor. İyiler kayboluyorlar. Bundan dolayı, Türkiye'de bir insan israfı, insan kaybı buna mukabil de politik sahnede vasat altı insanların çokluğu görülür diyor.
İshak ALATON, 22.06.1997, Zaman Gazetesi

Tepkici dil kalıplanmış insanın dilidir.
Doğan CÜCELOğLU


DEğİŞİM

Kişiler algılama paradigmalarını değiştirince kendilerini değiştirmiş olurlar. Kişi değişince içinde bulunduğu durumu değiştirir, durum değişince sorun değişir.


İÇ ve DIŞ BAŞARI

Kişinin sağlıklı duygu, düşünüş ve davranışlar ortaya koymasını, iletmesini ve paylaşmasını kolaylaştıran psikolojik gelişmeler iç başarıya örnektir. Çocukları ve kendi sağlığı için sigarayı bırakabilme, birden bire hiddetlenen biri iken kendini tutmaya çalışma, yalan söyleme alışkanlığını bırakma, vb.

Dış başarı başkaları tarafından gözlenebilen ölçülebilen nesne ve davranışları içerir. Parasal yönden zengin olma, şöhrete kavuşma, mevki ve kudret sahibi olma gibi.

Çoğu insan istediği para, mal, şöhret gibi, dış başarıyı kazanmak için iç dünyasının gelişimini ihmal eder. İç dünyasının gelişimini ihmal pahasına dış başarıya ulaşan kişi, ancak dış başarıyı elde ettikten sonra yaşamındaki dengesizliğin farkına varmaya başlar. Bu nedenle dış başarıyı elde eden kişi, çoğu kere gittikçe artarak iç uyum, kişisel ahenk aramaya başlar. Daha önce umursamadığı ilişkilerde samimiyet, derinlik ve dürüstlük gibi konular önem kazanmamaya başlar.

Kalıplanmış insan paradigması ancak dış başarıyı tanır. Bir köylünün oğluna sen adam olamazsın hikayesi, iç ve dış başarıya güzel bir örnektir.

Birisi ? Kızım evleniyor. ? dese hemen ? Damat ne iş yapıyor? ? diye sorarız. ? Arabası var mı?, Evi, malı,mülkü var mı? ? diye damadın başarı derecesini saptamaya kalkarız.

Oğlum ? Doktor, Hakim, Avukat, Mühendis olsun ? diyen aile dış başarı istemektedir. Öğretmen olmak isteyen çocuğa ? Öğretmen olacağına git cami avlusunda dilen! ?

Dış başarıya dönük kalıplanmış insanların odak noktaları ? Başkaları beni nasıl görür? ? sorusuna dayanır.

İç başarıya dönük gelişmiş insanların odak noktası iç bütünlük, alçak gönüllülük, sadakat, hoşgörü, cesaret, hakkaniyet, sabır, çalışkanlık, sadelik, aşırıya gitmeme, vb. iç psikolojik süreçlere dayanır.

Dış başarı olmalıdır. Fakat onun dayanması gereken temel iç başarı olmalıdır. Temeli kişisel bütünlük, alçak gönüllülük, sadakat, hoşgörü, cesaret, hakkaniyet, sabır, çalışkanlık, sadelik, aşırıya gitmeme gibi iç psikolojik süreçler üzerine kurulmuş kuvvetli karakter, insanlarda güven duygusu uyandıracak ve bu zemin üzerine kurulan etkili iletişim becerileri ilişkiye hayatiyet kazandıracaktır.

Hayatta başarılı olmanın sırrının başkalarının tecrübelerinden yararlanmayı bilmek, verilen öğütleri can kulağı ile dinlemek, ilgili yayınları dikkatle okumak ve kazanılan bilgileri değerlendirmek olduğuna inanırım. Dolayısıyla, iş hayatımdaki başarımı mesai arkadaşlarımla kurduğumuz, uzun yıllar süren yakın işbirliği sağlamıştır.
Vehbi KOÇ


İÇ BAŞARIYA GÖTÜREN TEMEL İLKELER

Kişisel bütünlük, kişinin kendi kendini aldatmaması, inandığı değer ve ilkeler çerçevesinde yaşamını oluşturması demektir.

Tutarlılık ilkesi, kişinin düşündüğünü, hissettiğini davranışlarına aktarırken bir zamandan diğerine, bir ortamdan diğerine değiştirmeden süreklilik göstermesini ifade eder.

Dürüstlük, insanlar arasındaki güvenin temelini oluşturur.

Hakkaniyet ilkesi, haklı olana, hakkını vermeyi gerektirir. Eğer kişi, insanı bir araç olarak değil, bir amaç olarak görüp tutarlı biçimde davranabiliyorsa, dürüsttür.

İnsan onuruna saygı. Fakir - zengin eşittir.

Onur yönünden eşit olmayan insanlar gerçek demokrasiyi hiçbir zaman oluşturamazlar.
Doğan CÜCELOğLU

Hizmet gücünün yettiğince işinde hizmet vermeye çalışır. Bu anlayışa sahip toplum gelişir, üretir ve zamanla daha da sağlıklı hale gelir.

Üstün kalite, kendi düşüncesinde, davranışında, yaptığı her işte yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışan insanlardan oluşan toplum sağlıklıdır.

Gelişim ilkesi, insan doğasıyla ilgili biyolojik ve psikolojik süreçlerin gelişim aşamalarından oluştuğunu, her aşamanın kendine özgü özelliklerini bize söyler. Bu ilke ana - babalara, öğretmenlere, çocukların çocuk olduğunu, büyük insanlardan beklenen davranışlar çerçevesinde yargılayacak onları utanca boğmamaları gerektiğini hatırlatır.

Potansiyel ilkesi, gelişim ilkesinin bir uzantısıdır. Her insanın bir potansiyeli olduğunu ve gelişerek bu potansiyele ulaşabileceğini ifade eder. İnsanı sadece şimdiki davranışına bakarak değil, potansiyeli çerçevesinde değerlendirmemiz gerektiğini hatırlatır. Gelişmenin her aşamasında birey, potansiyeline adım adım yaklaşır.

Gelişmenin olabilmesi için gerekli diğer ilkeler vardır. Bunlar: Koşulsuz sevgi, sabır, yardım etme, destek olma ve yüreklendirme olarak belirtebiliriz.

Bu ilkelerin zıttının yaşandığı bir toplum düşünün.

Yukarıda belirttiğimiz temel ilkeleri uygulayan insan, şirket, ülke bence gelişmiştir. Benim gelişmişlik grubuna sokacağım bir ülke henüz göremiyorum.


DEğİŞİK YAŞAM MERKEZLERİ

İster farkına varsın ister varmasın, herkesin yaşam merkezleri vardır. Çoğu insan, kendi yaşamına yön veren merkezin bilincinde değildir.

Para merkezli birey. Çocuklarını lunaparka götürmeye söz veren iş adamı çok önemli iş telefonu alıyor. Çocuklarını bırakırsa para merkezli, bırakmazsa ilke merkezli olur.

Dost yada düşman merkezli birey. Buluğ çağında gençlerde sık görülür. Dostluğu merkez almış kişinin ilişkisinde meydana gelen değişiklikler onu çok sarsar.

Eş merkezli birey
Aile merkezli birey
İş merkezli birey
Mal, mülk, şöhret ve mevkii merkez alan birey
Ben merkezli bencil birey

İlke merkezli birey. İlke merkezli kişi kendini bilir. Gerçekleri .bilir, girişimcidir, çevresindeki kişilerin düşünce ve tutumlarının olumsuz etkisi altında kalmaz. Bu özellikleri onun güç kaynağıdır.

İlke merkezli paradigmanın diğerlerinden farkı:
1. Kişi girişimcidir, başkalarının ne düşündüğüne yada yaptığına tepki yerine, kendi düşünce ve davranışına göre hareket eder. verdiği kararları temel ilkelerin etkisi altında, bilinçli olarak alır.
2. Karar temel ilkelere dayandığından uzun sürede olumlu sonuçlar vereceğinin bilincindedir.
3. Birbirine saygılı karşılıklı ilişkiler geliştirebilme olanağına sahiptir. Karşılıklı saygıya dayanan ilişkiler ağı yaşamın önemli bir yönünü oluşturur. Bu tür ilişkilere sahip kişi, kendi ilkeleri çerçevesinde davrandığı zaman ilişkide bulunduğu kişiler kendisini anlar ve onu olduğu gibi kabul ederle. Bu kişi, çevresindekilerden yardım istediği zaman, istek ciddiye alınır ve yapılan tepki elden geldiğince olumlu olur.
4. Verilen karardan pişmanlık duyulmaz, sonuç ne olursa olsun, kararın altında yatan ilkeler önemli olduğundan kişi huzurludur.


CEZA VERMEDE YÖNTEM

Baba önce çocuğun istenmeyen davranışı niçin yaptığını anlamaya çalışır, onun paradigmasıyla dünyayı görmeye çalışır. Bu ilk adın önemlidir. Ancak bu adımdan sonra çocukla gerçek iletişim kurulabilir.

Bu adımdan sonra baba çocuğuyla konuşur ve durumu algılayışının ne derece doğru olduğunu, yani o durumu ne kadar çocuğu gibi algılayıp algılamadığını saptamaya çalışır.

Bu iki adım, babanın çocuğuna değer verdiğini gösteren bir davranış olduğundan, sadece bu adımları atmakla dahi çocuğuyla ilişkisi sağlıklı bir aşamaya gelebilecektir.

Bu davranışı niçin istemediğini, baba olarak ona ve tüm aile üyelerine ne gibi olumsuz sonuçlar getirdiğini anlatır. Çocuk babasıyla hem fikir olmayabilir, ne var ki kendi davranışını babasının nasıl gördüğünü bilmesi gerekir.

Baba olumsuz davranış yeniden ortaya çıktığında, hakkaniyet ilkesi çerçevesinde ne gibi sonuçlar ortaya çıkacağını konuşur ve onunla bu konuda hemfikir olmayı sağlar. Burada, hemfikir olmayı sağlamadan kastedilen babanın çocuğunun olurunu alması değildir. Baba ile çocuğun hemfikir olacağı konu, olumsuz davranış ortaya çıktığı zaman ne gibi sonuçların beklediğini ve cezaların niçin kendisine verildiğini anlamasıdır.

Bu adımda baba, çocuğun onuruna saygı gösterdiğini, sadece bu olumsuz davranışını sevmediğini, ama kişi olarak oğlunu koşulsuz sevdiğini ve her zaman her yede onu sevmeye ve desteklemeye devam edeceğini belirtir.

Bu adımlar yerine getirildikten sonra çocuğu olumsuz davranışı gösterdiği an hiç affedilmez, mutlaka evvelden kararlaştırılan sonuçla karşılaşması sağlanır.


ELEŞTİREL DÜŞÜNCE

Eleştirel düşünce, belirli konuda mevcut farklı düşünceleri değişik eleklerden geçirerek etkili olan ve olmayanları birbirinden ayırır. Eleştirel düşünceyi kullanmazsak, aynı konuda yararlı yararsız, etkili etkisiz, ilgili ilgisiz birçok düşünce birbirine girer ve kafamızı karıştırır. Verimli bir çözüme yada karara ulaşmamızı önler.

Aktif olarak düşünen kişinin üç özelliği:
i. Kendini etkileyen olayın dışında seyirci olarak kalmaz. Kolları sıvar ve elinden geldiğince olaylara yön vermeye çalışır.
ii. Harekete geçmek için başkasından bir buyruk yada dürtüleme beklemez. Kendinin vermiş olduğu kararla faal duruma geçer.
iii. Sorunla uğraşmaktan hemen vazgeçmez, çözmeye karar verdiği sorunu sonuç alıncaya kadar izler ve karşısına çıkan zorluklardan yılmaz.

Eleştirel düşünen kişi kendi düşüncelerinden farklı düşünceleri dikkatle dinlemesini ve incelemesini bilir. Farklı düşüncelerden yararlanarak ilk düşüncesini zenginleştirir ve daha boyutlu hale getirir.

Kendi düşüncelerinin dışına çıkamayan kişi insan ilişkilerinde başarılı olamaz.

Eleştirel düşünen, düşüncelerinin altında yatan nedenleri iyi bilir. Niçin böyle düşünüyorsun diye sorulduğunda, hiç kızmadan ve alınmadan ? çünkü ... ? diye açıklayabilir. Eğer neden ve kanıtları zayıf ise, daha sağlam neden ve kanıtlara dayanan bir başka düşünceye açıktır.


DUYGUSAL HESABA YAPILAN 6 TÜR YATIRIM

1. Kişiyi anlama ( Kişiyi gerçekten anlamaya çalışmak çok önemli, dinlemek )
Önce dinle ve anla, daha sonra anlaşılmayı bekle.
2. Küçük şeylere dikkat etmek ( Ufak yardımlar, nezaket, düşünce büyük sonuçlar verir. Ben karşımdakine nasıl bir mesaj veriyorum. )
3. Verilen sözü tutmak
4. Beklentileri açıklığa kavuşturmak
Ne yapılacağı, nasıl yapılacağı, ne zaman yapılacağı konularındaki beklentiler açıklığa kavuşturulmuşsa, farklı beklentilerin olması, kişilerde umut kırıklığına yol açar.

? Kim, neyi, ne zaman, nasıl yapar? ? ın açıklığa kavuşturulması gerekir. Yoksa, yanlış anlamalar gönül kırıklıkları ortaya çıkar.

5. Kişisel bütünlük
Duygu, düşünce ve davranışı arasında tutarlılık göstermek, güven ve inanç yaratır ve bir çok yatırım temelini oluşturur.

Herkese aynı ilkeler çerçevesinde davranırsanız, bu durum güven doğurur. Dedikodu, başkalarının sırrını söyleme kişinin karaktersizliğini ortaya kor ve duyulan güveni sarsar.

6. Hata yapınca içtenlikle özür dilemek
Samimi olarak özür dileyebilen kişi kendine güvenen ve iç zenginliği olan kişidir. Bütün değerini başkalarının kendine verdiği değerde arayan kalıplanmış birey kolay kolay özür dileyemez. Özür dilerse diğerlerinin kendini zayıf göreceğinden ve önemsenmeyeceğinden korkar.

İyi düşün, doğru karar ver.
Doğan CÜCELOğLU


EMPATİK DİNLEME

İnsanların çoğu anlamaktan ziyade anlaşılmak ister. Başkası konuşurken onları anlamaktan ziyade, onun söylediklerine nasıl cevap vereceğinin düşünür. Bu kimseler ya konuşuyor, yada konuşmaya hazırlanıyorlardır.

Empatik dinleme, kişiyi anlamak amacıyla kullanılan aktif dinlemedir. Aktif dinleme kişiyi kullanmak amacıyla kullanılırsa sadece bir teknik olur, ve olumlu sonuç alınamaz. Empatik dinleme kişiyi anlamayı birinci plana koyar. Kişinin söylediği sözler hangi deneyimleri öğrenimleri dile getiriyor, kişi nasıl hissediyor, dünyayı ve kendini nasıl görüyor? Karşıdakinin yaşandısı ve gözüyle dünyayı görmek, işte empati budur.

Empatide hemfikir olma yada olmama diye bir şey yoktur. Yaşantı olarak kişinin duygusal banka hesabına olumlu yatırımlara yol açar.

Karşımızdakini anlamadan kendi gözlüklerimizle onun dünyasını görmek ve ona hemen tavsiyelerde bulunmaya başlamak doğru değildir. Kişi anlamak ve dünyayı onun gözüyle görmesi gerekmektedir.

Kalıplanmış dinleme, karşıdakini anlamadan dinlemenin 4 türü vardır:
1. Değerlendirme
2. Araştırma, deşme
3. Akıl verme
4. Yorumlama


YÖNETİCİNİN KAÇINACAğI HUSUSLAR

1. Kendini beğenmek, kibirli ve gururlu olmak
2. Yüzüne karşı övülmeyi istemek
3. Yapılan iyiliği başa kakmak
4. İşleri olduğundan daha mübalağalı göstermek
5. Sözünden dönmek
6. Olaylarda şu veya bu sebeple taviz vermek
7. Kalabalık gruplarda belli kişilere zamanı fazla ayırmak
8. Hata ve suç karşısında tekerrür halinde kesin tavır koymamak
9. Kontrol yapmamak
10. Öfkelenmek
11. Duygusal olmak, zaaflarda bulunmak
12. Gelişigüzel yerlerde, ulu orta, olur olmaz konuşmak

Kavgayı, bir ağacın yaprağına yazmak isterdik sonbahar gelsin, yaprak kurusun diye.
Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdik, yağmur yağsın, bulut yok olsun diye.
Nefreti, karların üzerine yazmak isterdik, güneş çıksın karlar erisin diye.
Dostluğu ve sevgiyi yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdik, onlarla büyüsün, dünyayı sarsın diye.
Servet ENGİN

Yeni insan, yetersizliğinden hız almış, yeterli olma, aşk ve vecdine sahip olan insandır.
Feşullah GÜLEN

Silahlar ancak onları kullanan insanlar kadar akıllıdır.
Selim AYDIN

Kendinize yatırım yapın.


BİLGİ

Sanayi devriminden sonra güç, bilgiye dayalı serveti üreten ve onu doğru şekilde kullanan kişi, grup ve milletlerin eline geçmiştir.

Gerçek savaş bilim - teknoloji - sanayi üçlemesinin ürettiği ekonomiye dayalı savaştır. Ekonomik savaşın arkasındaki görünmeyen güç ise zihin gücü olup, bilgiye ulaşma hızı, bilgiyi doğru yerde ve zamanda kullanabilme kapasite beceri ve hızını içine alır. Örneğin, bugün bir F - 117 uçağı bir sortide bir tek bomba atarak 2. Dünya Savaşında B - 17 lerin 4500 sorti ve 900 bomba yada Vietnam'da 95 sorti ve 190 bomba atarak yaptığı işi yapabilmektedir.

Eğitimde ve öğretimde başarının sırrı, bilgiyi verenle alan arasındaki sevgi, saygı, anlayış ve güvenin derecesindedir. Bunlar ne kadar kuvvetli olurlarsa netice o kadar memnuniyet verici olur.
Mümtaz TURHAN

İnsanların çoğu yaşamadan ölürler, bazı insanlar öldükten sonra yaşamaya devam ederler.
Jean Paul SARTE

İnsanlar kendi katkılarının bir anlamı olduğunu ve değer verildiğini bilmek isterler.
Pot MERITI


BAŞARILI OLMAK, HAYATINI KONTROL ETMEK, KENDİSİNİN ve SEVDİKLERİNİN HAYATINI DEğİŞTİRMEK İSTEYEN BİR KİŞİ

Şu 5 konuyu öğrenmeli:
1. Yaşama sanatını öğrenmek. ( Neleri nasıl yapmak gerektiğini öğrenmek. )
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in her sabah 06.30 da kalkıp bütün gazeteleri okuması, gündemi takip etmesi.
Yaşama sanatı, gündelik yaşamı güzel ve yaratıcı biçimde yaşama cabasıdır.

2. Beyin potansiyeli ve düşünce gücünü tanımalı, kullanmayı öğrenmeli.
3. İkili iletişim ve toplum önünde söz söyleme sanatını öğrenmeli.
4. Strateji geliştirmeyi, başkalarının stratejilerini öğrenmeyi ve kullanmayı bilmeli. Herşeyi daha iyi, daha kolay, daha etkin yapmanın yolları vardır. Bunların tespiti. Strateji geliştirmeyi, soru sorarak ve gözlem yaparak, kitaplardan veya insanlardan öğreniriz.
5. Okumayı ve öğrenmeyi öğrenmeli. Hayat nasıl okunur? Kişilere ve olaylara dikkat ederek, üzerinde düşünerek okunur. Kitap okumanın asıl amacı hayatı okumayı öğrenmektir.

İnsanı öğrenmek istiyorsan, kendimizden başlamamız gerekir.


İLETİŞİM

İletişim, başkalarıyla gerçekleştirilen dış iletişim ve kendi kendimizle, kendimizde gerçekleştirdiğimiz iç iletişimden oluşur. İletişim 1. Dışa doğru, 2. İçe doğru, olur.

Doğru bir iç iletişim için canlandırma sistemlerini tanıyor olmamız gerekir. Bunlar hayaller ( imgeler ), iç konuşmalar ve bunların yarattığı hislerdir.

Dış iletişim düşüncelerin kelimelere yüklenerek karşı tarafa iletilmesidir. Amaç anlaşılmaktır. Aktarılanlar bilgi ve duygudur.

Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız.

İnsanların telkin almaya ve yönlendirilmeye en müsait oldukları zaman sabahlardır. Bu yüzden okumak, öğrenmek yada ders çalışmak için sabahları masanın başında olun.

İnsana yönlendirme adına nasıl davranmamız gerekir; ? İnsanın bir davranışı sürdürebilmesi için mutlaka ondan gizli bir fayda sağlaması gerekir. ? Yaptıracağınız işte yapana ne gibi faydalar var gösterilmeli.

Fena kimselerle görüşüp buluşmaktansa, yalnız kalmayı tercih ediniz.
Lord COLLINGWOOD

Amaçları olmayanlar, amaçları olanlarındır.

Kendi gelecekleri ile ilgili planları olmayanlar, başkalarının planlarına dahil olurlar.

Kendinize dikkat edin! Sizin için, ancak size sorulmadan yapılan o kadar çok plan var ki.


BİR TEK İNSAN

Bir lider çok şeyi değiştirebilir. Gerçekten de insanların ilerleyişi incelendiğinde hep önce bazı insanların bir yere ulaştığı, sonra da toplumu oraya götürdüğü görülür. Bunun için de kişinin başkalarının kralı olmadan önce kendi hayatının imparatoru olması gerekir.

Önemli olan kedinin renginin siyah yada beyaz olması değil, fare yakalayabilme yeteneğidir.
Çin İlkesi

Hitler Kavgam'da: En büyük vatanseverlik mesleğinde en iyi olmaya çalışmak. Mesleğini en iyi şekilde yapmaya çalışmaktır, yazar.

Türkiye'de hangi hükümet ve sistem gelirse gelsin, halk kalkınmanın sorumluluğunu sahiplenmedikçe Türkiye süper güç olmayacaktır. Gerçek bir vatanseverseniz, ülkenize yapacağınız en büyük iyilik ideolojik gevezelikler yapmak değil, mesleğinizi yarından başlayarak daha iyi yapmaya çalışmaktır.


ÖğRENİLMİŞ ÇARESİZLİK, BAŞARISIZLIK

Bu kavram bize başarısızlığın kesinlikle öğrenilmiş olduğunu gösterir. Yapılan bir deneyde; büyük bir havuza bir köpek balığı ile onun ağzına layık balık konur. Fakat bu iki balığın arasına bir cam konur. Köpek balığı, küçük balığı yemek istediğinde hep cama çarpmıştır. Saatlerce köpek balığı bıkmadan usanmadan küçük balığı yemek için uğraşır durur. 28 saat sonra köpek balığı cama vurmamaya başlar. Kısacası balığı yemekten vazgeçer. Daha sonra aradaki cam bölme kaldırılır. Buna rağmen köpek balığı küçük balığa saldırmaz.

Böyle gelmiş, böyle gider tipi düşünmeye başlar. Gündelik ve sıradan bir hayat yaşamak sonradan öğrenilir.


ÖğRENECEğİN ŞEYLER

Bir şeyin kedisi onun ürünlerinden daha değerlidir. Bilgi kendisinin bir ürünü olan fikirden daha değerlidir. Öğrenme öğrenilenden daha değerlidir.

Dünyayı değiştirmek istiyorsan, önce dünyanı değiştir. Önce bilgiyi öğren, sonra bilgileri, önce düşünceyi öğren sonra düşünceleri, önce öğrenmeyi öğren sonra öğrenilmesi gerekenleri, önce kendini tanı sonra başkalarını, varlıklı olmadan önce var olmaya çalış. Birinin adamı değil, biri ol.

Öğrenme akıntıya karşı yüzmek gibidir, ilerlemediğiniz takdirde gerilersiniz.
Çin Atasözü

İnsanlar, öğrendiklerinin %80 ini 24 saat içerisinde unutmaktadırlar. Burada iyi haber şudur: Kötü hafıza yoktur, eğitilmemiş hafıza vardır.

Göz ancak kişinin bildiği kadarını görür. Eğitilmiş gözlerin baktığı, akli gözün gördüğü, beynin okuduğu bilgileri hafızaya kaydetmek gerekir.


BAŞARILI KİŞİLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ

BAŞARININ 4 BOYUTU
1. Başarının karakter boyutu
2. Başarının bilgi boyutu
3. Başarının inanç boyutu
4. Başarının beceri boyutu


SAHİP OLDUğUNUZ KAYNAKLAR

Finansal kaynak: Sizin veya yakınlarınızın parası sizin için bir kaynaktır. Kimleri tanıyorsunuz? Sizin için neler yapabilirler?

Sosyal kaynaklar: ( Çevre ) Günümüzde insanları bir yerler getiren şey sahip oldukları ilişkilerdir. Ancak getirildikleri yerde kalmalarını sağlayan şey ise karakterleridir.

Mesleki bilgi: Kişiler mesleki teknik bilgileri ile başka insanların ihtiyacını karşılar ve dünyanın bir parçası olurlar.

Karakter özellikleri: Aslında insanları vezir yada rezil eden şey karakterleridir. Çalışkanlık, kararlılık, amaçlı olmak gibi karakter özellikleri kullanıldıkça tükenmeyen kaynaklardır.

Zihinsel kaynaklar: Hafıza, hitabet, zeka, fikir geliştirme gibi özellikler de sınırsız güç kaynaklarıdır.

Her zaman, her yerde, herkese karşı kullanılabilecek tek silah ikna gücüdür. Ayrıca parasal kaynakları olmayan kişilerin en önemli kaynağı başka insanlar ve başka insanların kaynaklarıdır. Başka insanlara tutunarak yükselmenin, onların atıl kaynaklarını onlara ve kendimize yararlı olacak şekilde değerlendirmenin yolu doğru iletişim kurmaktır. İletişim ise ikna ile yürür.


DÜNYA GÖRÜŞLERİNİ TESPİT İÇİN

İnsanların bazıları onurları, bazıları özgürlükleri, bazıları ise mutlulukları için mücadele ederler. Sizce hayatın anlamı nedir? 1. Yaşamaktır, 2. Mücadele etmektir, 3. Canının istediğini yapmaktır.

Cemil Meriç'e göre bir kapitalist üç şey ister; ? Servet, şehvet ve şöhret ? Aslında bir çok istek bu üç beklentinin merkezli halidir.

Yeterli nedenlerin varsa herşeyi başarabilirsin.
Jim ROHN

Başarı fedakarlık gerektirir.

Başarının birçok bedeli vardır, zaman, psikolojik enerji, fiziksel enerji ve fedakarlık.


SOSYAL İLİŞKİLERİMİZDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Dinleyiniz, hitap ettiğiniz kimseye ehemmiyet veriniz, zarif iltifatta bulununuz.

Karşınızdakini konuşturunuz, dilini çözünüz. Onun sevdiği mevzulardan bahsediniz.

Düşün söyle. Evvel düşün, sonra söyle. Muhakemesiz sözler kırıcı ve dağıtıcıdır.

Hitabın tesirlisi, göze bakıp kalbe hitap etmektir.
Zübeyir GÜNDÜZALP, Gençliğin El Kitabı


KONUŞMADA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

İkide bir nasihat etmeye kalkışmayın.

Palavra atmayın.

Ateşi körükleyecek mevzulardan kaçının.

Münakaşadan sakının.

Övünmeyin.

Konuşurken gösteriş yapmayın.

Ziyaretinizi seyrek yapın.

Konuşmalarda en küçük bir alaylı kelime dahi kullanmaktan sakının.
Zübeyir GÜNDÜZALP, Gençliğin El Kitabı


HİTAP EDERKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Vuzuh ile, apaçık beyan etmek ve anlatmak.

Hakikati söylemek, müspet ilimlere müstenit faydalı malumatı ve bilgileri söylemek.

Güzel okumak, kelimenin manasına göre sese ahenk vermek.
Zübeyir GÜNDÜZALP, Gençliğin El Kitabı

Alay, alay edilende kapanmaz bir yara açar.

Kalpler kırılınca, ruhta kin ve adavet başlar.

Aynen ezber, lisanda terakki ve inkişaf için faydalıdır. Mealen ezber, muhakeme kabiliyetinin inkişaf ettirir.


BAŞARI YOLUNDA ALTIN KURALLAR

1. Tırmandığınız kaya ile kertenkele kadar bütünleşmelisiniz.
2. Hedef, titremeyen bir el ister.
3. Engellere, ne kadar ısrarlı olduğunuzu, ancak ne kadar fedakarlık yaptığınızı göstererek anlatabilirsiniz.
4. Fedakarlık, hedefinizle bulunduğunuz nokta arasındaki mesafede yolunuza çıkacak her engele bedelini ödemektir. Sizden uykusuz geceler mi istiyor? Vereceksiniz. Sizden en sevdiklerinizi bile terk etmenizi mi istiyor? Terk edeceksin.
En önemlisi içinizdeki tatlı dile kulaklarınızı tıkayacaksınız. İçinizdeki tatlı dilin, gayenizin amansız düşmanı olduğunu bilmelisiniz.
5. İnsan için çalıştığından başkası yoktur. ( Necm Suresi, 39 )
6. Bilgiyi, kaynağına bakarak küçümsemeyin.
7. Size koltuk değnekleri verebilirler ama yürüyecek olan yine sizsiniz.
8. Kar, dağına göre yatar.
9. ? Bütün umudum kendimde. ? diyebiliyorsanız.
10. İnsana insan olduğu için değer verin.
11. İşinizi en mükemmel şeklide yapın.
12. Gerçek sakatlık, gaye yokluğu, sorumsuzluk ve uyuşukluktur.
13. Hiç kimsenin gücü mükemmel bir işi görmemezliğe gelmeye yetmez.
14. Marka ne kadar değer verilen bir markaysa, parçalardaki hatalar da o kadar çok göze batar, o kadar vazgeçirici olur.
15. İki insan olmayın.
16. Güçlükleri göze alamayanların kolaylıklarla karışlaşması mümkün değildir.
17. Doğrudur, her arayan bulamaz. Ama aramadan bulan hiç olmamıştır.
18. Yumruğunuz demirleştikçe, eldiveninizin ipeği kalınlaşmalıdır.
19. Her saniyeniz gayenize kilitlenmelidir.
20. Bütün bütün elde edilemeyen, bütün bütün terk edilemez.
21. kendi dilinizi konuşan insanlardan ayrılmayınız.
İçinde bulunacağınız toplumu, dilinizi konuşan toplumlardan seçiniz. Yada her sürprize hazır olunuz.
22. Topluluğun eritme gücü vardır.
Topluluk ( Toplum / Kitle ) insana kolayca kendi rengini verebilir. İnsan iyi ve kötü alışkanlıkların çoğunu topluluk içinde kazanır. Öyleyse dostlarınızı, içinde yer alacağınız topluluğu seçmek büyük ölçüde hayatınızı seçmek manasına gelir.
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
CERVANTES
23. Affedici olun.
24. Sözünüzün eri olun.
25. Sabır, zamanı lehimize çevirme sanatıdır.
Eğitilmemiş her kuvvet zayıflığa dönüşür. Sabır bir bekleme dönemi olmadığı için, sabırlı insan bir yandan neticelere katlanırken bir yandan da yeni girişimlerini sürdürür.
26. Kararlı olmanız hedefi yıldırır.
Kendinizi hedefe kilitleyeceksiniz ve o kilidi açması muhtemel bütün anahtarları ortadan kaybedeceksiniz. Kararlılık işte buna denir.
27. Korkunuz, korktuğunuza güç verir.
Korkaklık iyi hazırlanamamanın ürünüdür.
28. Kuvvetlerinizi iyi komuta ediniz.
Komuta gücü, kuvvetleri oranında iyi bir komutan olabilen herkes, büyük zaferler kazanır. Kötü komutan mevcut kuvvetlerini de elden çıkarır.
29. Samimi pişmanlık, gelecekteki hataları da önler.
30. Danışma, mesele üzerindeki aydınlığın arttırılmasıdır.
Başkalarının gayretlerini, bilgilerini, tecrübelerini, fikirlerini kendi gayret, bilgi, tecrübe ve fikirlerimize katma faaliyeti olan danışma, yakın dostlarımızdan biri olarak yanımızdan hiç ayrılmamalıdır.
31. Anahtar aramak yerine, anahtar olabilmelisiniz.
32. Kendinizi ifade etmekten kaçınmayın.
Tribündeki seyircilerden futbol tarihine geçmiş kimse yoktur.
33. Zamanında yapılmayan iş, yapılmamış iştir.
34. Küçük ikazların, büyük değeri vardır.
35. İnsana yaklaşmak önemlidir.
Onları tanıma sanatını öğreniniz. Güçlerini nereden alıyorlar? Bunu anlayınız. İnsanı doğru değerlendirmenin bir yolu da, görüşmenin doğru zaman ve zeminde yapılmasıdır. Her insan bir limandır, usta kaptan bekler.
36. Toplumu şekillendirenler, önderlik yapanlar, güç elde edenler eylem adamlarıdırlar.
37. İnsanlara anlayış derecelerine göre hitap ediniz.
38. Başarı herkese kaldırabileceği ağırlığı kaldırtmaktır.
39. Doğal olunuz.
40. Kibir emeği kirletir.
41. Küsmeyeceksiniz.
42. İstisnalara karşı istisna hareket etmelisiniz.
43. Her zaman daha iyisini yapmaya çalışınız.
44. Unutmak, ilmin afetidir.
45. Merhamet edin, fakat merhamet beklemeyin.

Bana bin söz edeceğine bir şekil göster. Bir şekil bin sözden daha iyidir.


DAğILMAMAK İÇİN DAğITIN

GÖREV PAYLAŞIMI OLMALI
Yetkisini gönül rahatlığı ile güvenilir insana devretmeyen yönetici yetkiyi devretmediği için, pek çok şeyi incelemek, pek çok kişiyle görüşmek ve pek çok işi tek başına yapmak zorunda kalacaktır. Her işi kendisinin yapması dolayısıyla zamansızlıktan, kendi işlerini dahi organize edemeyen bir yönetici pozisyonuna düşecektir.


MOTİVE

MÜŞTERİYİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Müşteriler mutlu edilmişlerse geri gelirler. Mutsuz olmuşlarsa ihtiyaçlarını başka yerlerden karşılarlar. Fiyat politikanız onu mutlu etmeli.
2. Uzun vadede dürüstlük en iyi politikadır.
İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi yeğlerim.
Robert BOSCH
3. Tebessüm evrensel bir dildir.
4. Kendilerine ceplerindeki paradan daha önemli olduklarını hissettirebildiğiniz takdirde tekrar tekrar gelirler.
5. Müşteriler kaliteli mal yada hizmet sağlamanızı, bu olmadığında gecikmeksizin özel söz vermenizi beklerler.
6. Her zaman en iyisin ve en yenisini isterler. Fakat hiçbir zaman onu alanın ilk önce kendileri olmasını istemezler.
7. İnsanlar sevdikleri ile beraber olmak isterler.

UYGULAMA

1. Taahhütlerinizi yerine getirin. Daima sözünüzde durun.
2. Ekstra hizmet sağlayarak müşterilerinizi ödüllendirin.
3. Umutların ve beklentilerin ötesinde hizmet verin. Verdiğiniz her zaman umulandan ve beklenenden fazla olmalı.
4. Alışveriş ortamını sonuna kadar takip edin ve samimi olun.
5. Müşterilerinizin düşmanlarına galip gelmelerine yardımcı olun.
6. Onun ihtiyacını tam olarak giderme peşinde olun.
7. Onunla ticari ilişkiniz bitse de mutlu ilişkiyi devam ettirin.
8. Siz gölgede iken müşterinizin spot ışıkları altında parlamasına müsaade edin.
9. Tutarlı olun.
10. Kendisine, hayatınızda özel bir yeri varmış gibi davranın.
11. Bir önceki müşteriniz ile olan problemi sonrakine taşımayın.
12. Müşteri haklarının tüm çalışanlarca takibini sağlayın.
13. Dakik olun.
14. Meşgulseniz bile müşterinin varlığına kayıtsız kalmayın.
15. Onu dikkatle dinleyin.
16. Müşterinin istediğini sağlayamadığınızda bunu dürüstçe kabullenin.
17. Özel siparişleri, ricaları ve hizmetleri mümkünse karşılayın.
18. Satışı, ilişkilerinizin bir parçası olarak görün.
19. Randevularınıza uyun.

TAKIMI MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Takımınıza çalıştırma yapmayın, takımınızla beraber çalışın.
2. Yaklaşımlarınız, metotlarınızdan daha güçlü motive edicidir.
3. Otoritenizi ne zaman kullanacağınızı bilmek onu nasıl kullanacağınızı bilmek kadar önemlidir.
4. Disiplin insanları kabul edilmiş prensiplere dayanan ahenk içinde davranmaya götürür.

UYGULAMA

1. Tutmaya niyetli olmadığınız sözler vermeyin.
2. Yerine getiremeyeceğiniz tehditlerde bulunmayın.
3. Herkesi gücü, ilgisi, yaklaşımı doğrultusunda motive ediniz.
4. Her takım üyesinin, takımın daha iyi olması için kişisel fedakarlıklarda bulunmaya istekli olacakları bir atmosfer oluşturun.
5. Yükselebilecek tansiyonu düşürmek için esprili olun.
6. Karşılıklı aktif iletişim kurun.
7. Görevleri kabiliyetlerine uygun olmalı.
8. Asi ve sürekli muhaliflere, takım moralini bitirmeden önce, siz batırın.
9. Diğer takımların başarılı motive edicileri ile konuşun.
10. Onurlarına saygı gösterin.
11. Hataları suçlamadan gösterin.
12. Grup içindeki kişisel özelliklere hoşgörüyle yaklaşın.

TAKIM RUHUNUN ZEDELENDİğİNİ NASIL ANLARIZ?

1. Takım üyelerinin çoğunun tembel olması.
2. Takım üyelerinin kendilerini doğrudan ilgilendirmeyen sorumluluklardan kaçınması.
3. Takım üyeleri arasında gizli anlaşmazlıklar olması.
4. Takım üyeleri arasında sık sık uyuşmazlıkların başgöstermesi.

ÖğRENCİYİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Merak korkudan daha güçlü bir motive edicidir.
2. Öğretmeyi adım adım ilerletiniz.
3. Sağladığınız ilerlemeyi görünüz ve gösteriniz.
4. Çaba sonuçtan daha değerlidir.
5. Davranan kişiyi değil, davranışı eleştirin.
6. Öğrenmeyi eğlenceli hale getirin.
7. Hatalardan ziyade, doğrulara dikkat çekin.
8. Ayın öğrencisi seçin.
9. Görev ve talimatları basitleştirin.
10. Ceza tehdidi veya yerine getiremeyeceğiniz yada yerine getirmek istemeyeceğiniz davranış ve sözlerle yaklaşmayın.
11. Kabiliyetli öğrencilerinizin bilgilerine baş vurarak onları onurlandırınız.
12. Öğrencilerinizin kişisel eşyalar ve resimlerle sınıfı kişisel bir ortama dönüştürebilmelerine imkan tanıyın.

İŞÇİYİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. İnandırmanın, ikna etmenin gücü, korkutmanın, gözdağı vermenin gücünden daha etkileyici ve uzun ömürlüdür.
2. Yenilikleri teşvik edin.
3. Bir kişinin yapacağı iş için asla iki kişi görevlendirmeyin.
4. Doğru hareketleri ödüllendirin, yanlış hareketlere engel olun.
5. İşçileriniz arasında taraf tutmayın.
6. İnsan olarak ilgi gösterin.

YÖNETİCİYİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. İşleri yapmış olmak yeterli değildir. Yaptığınızı göstermelisiniz de.
2. Bilgi güç, kuvvettir. Bunu patronunuzla paylaşın.
3. Ona saygı gösterin.
4. Çalışanın sadakatsiz, kontrolsüz, açıkça itaatsiz, saygısız, menfaatperest olması, motivasyonu bozucu 5 ciddi sebeptir.
5. Konuştuğunuzdan daha fazlasını dinleyin.

EMSALLERİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Herkes ihtiyaçlarını gidermek ister.
2. İyi bir konuşmacı etkili, iyi bir dinleyici ise ağırbaşlı olarak algılanır.
3. Kartlarınızın hepsini bir defada kullanmayınız.
4. Stiliniz ile yol gösterin, muhtevanız ile etkilemeye devam edin.
5. Kendinize düşeni yapmaya istekli olduğunuzu gösterin.
6. Ortaklarınızın yardım etmelerinin gerekli olduğunu anlamalarını sağlayın.
7. Emsallerinizin kişisel önemini vurgulayın.
8. Güçlü, kuvvetli ve etkili olduğunuza inanın. Başkaları da size öyle davranırlar.
9. Değer verdikleri alanlardaki başarılarından dolayı meslektaşlarınızı övün.
10. Tavsiyede bulunmalarını isteyin. Bu isteğiniz insanları yardımsever ve zarif yapar.
11. Az konuşun, çok dinleyin.
12. İleride tekrar geçeceğiniz köprüleri yıkmaktan kaçının.
13. Ortaklarınızın değerli zamanlarını harcamayın.
14. Diğer insanların ihtiyaçlarını gerçekten dinlemek için zaman ayırın.
15. Saygı görmek için saygılı davranın.

KENDİNİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Başarı en büyük motive edicidir.
2. Nereye gittiğinizi bildiğiniz sürece bunu diğerlerine kanıtlamaya gerek yoktur.
3. Başarmak için başarışı tasavvur et ve inan.
4. Hedefleriniz açık, yollarınız esnek olmalıdır.
5. Yapabileceğiniz en büyük hata, hata yapmamak için riske girmemenizdir.
6. Sizi durduran tek şey kendinizsiniz.
7. Tavşan tilkiden daha hızlı koşar. Çünkü tilki yiyeceği için, tavşan hayatı için koşuyordur.
8. Problemler, engel değil öğretmendirler.
9. Yapmayı sevdiğiniz 20 şeyin listesini yapın. Bunları gerçekleştirmeyeli kim bilir ne kadar zaman oldu?
10. Hayatınızın kendi ellerinizde olduğunu kabul edin. Onu kurabilirsiniz de, yıkabilirsiniz de.
11. Asla vazgeçmeyin. Never give up.
12. Hayalleriniz geleceğinizin az öncesidirler.
13. Size yardımcı olacak birileri bir yerde vardır. Onları bulun.
14. Kendiniz için her gün zaman ayırın.
15. Özel bir duygu - etki meydana getirme istiyorsanız, o işle ilgili tavrı takının. Gerekli fiziksel konuma geçin. Halka bir konuşma yaparken kendinizden emin olmak istiyorsanız ayakta durun, yüz ifadelerinizi, el hareketlerinizi önceden belirleyip bunlara çalışın.
16. Miktardan ziyade kaliteyi tercih edin.
17. Mükemmel ile iyi arasındaki fark, yaptıklarınıza verdiğiniz önemden ortaya çıkar.

VERİMLİLİğİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Sizi oyalayan her rahatlık bir tuzaktır.
2. Akıllıca çalışmak her zaman için çok çalışmaktan daha iyidir.
3. Organizasyon çalışmayı davet eder.
4. İyi başlamak tamamlamanın yarısıdır.
5. Hareketlilik, verimlilik için gerekli olan tek şey değildir. Düşünmek de son derece verimli olabilir.
6. Hiç birşey ruh ve beden sağlığınızı kaybetmenize değecek kadar önemli değildir.
7. Zamanın ve enerjinin çoğunu sonuç üretebileceğin alana yatır. Üretken olmayan işler için boş zamanlarını kullan.
8. İlgilenmediğin yada zaman ayıramayacağın bir iş için hayır demeyi öğren.
9. Akıllı bir insan zamanı yerinde kullanacak biçimde düşünür.

KAFANDA BAZI DÜŞÜNCELER - DUYGULAR ŞEKİLLENDİğİNDE

a. Birilerini ara, o fikir hakkında konuş.
b. Bir yere yaz.
c. Bir hareket planı yap.
d. Bir taslak hazırla.
e. Diğer düşünceleri araştır.
f. Anahtar fikirlerini liste haline getir.
g. Bütçe yap.
h. Yardım edebilecekleri belirle.
i. Fikrini temsil et.

10. Yapacağınız işlerin günlük listesini hazırlayın ve önem sırasına göre listeyi dikkate alın.
11. Büronuzun kapısını kapalı tutun.
12. Bir şey olup bittiğinde onu unutun ve devam edin.
13. İşinizin sınırlarını bilin.
14. Rahatlamak için kendinize zaman ayırın.
15. Diğerlerinin işlerine karışarak zamanınızı harcamayın.
16. Gerekli olmayan prosedür ve bürokrasiden kaçının.
17. Arabanıza, ofisinize yada çalışma yerinize sizi motive edecek sözler yada güzel malzemeler asın.
18. Düşünme zamanını çalışma zamanından ayırın.
19. Aynı grupta olan işleri bir arada yapın.
20. İnsanlara gereksiz telefonlar etmeyin. İstenmeyen ziyaretlerle zamanınızı çalmalarına izin vermeyin.
21. Rutin ve sıradan işlerden kurtulmaya bakın.
22. Başkalarına yatırabileceğin işlerden kurtulun.
23. Enerjiniz tükendiğinde dolaşmaya yada koşmaya çıkın. Bu beyninizi ve vücudunuzu dinlendirecektir.
24. İş bir düzen içinde yapılmalıdır.
25. Mümkün olduğu kadar yetenek ve ilgilerinize yakın olan projeleri seçin.
26. İş günlüğü: Gün içerisinde ne yaptığınızı ve ne kadar zaman olduğunu yazın. İki hafta sonra günlüğü incelediğinizde başa harcanan zamanlar ortaya çıkacaktır. Kötü alışkanlıklar, organizasyon bozuklukları, ertelemeler ve benzeri şeylerin aldığı zaman açıkça görülecektir.

KARAR VERMEYİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Diğer insanların tavsiyelerini, tekliflerini, fikirlerini gözönünde bulundurun, ama kararı kendiniz verin.
2. Analizi kafanızla yapınız. Kararı kalbinizle veriniz.
3. Bir şeye karar vermeden önce o meselenin aslını öğrenin.
4. Bilgilerini mümkün olduğunca arttır. Böylece her zaman hazır olursun.

DEğİŞİMİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Hatalara izin ver.
2. En başta mükemmellik aramak kişileri korkutur.
3. Değişimi engelleyen arıza ve alışkanlıkları bul.
4. Değişim gerçekleştirenleri konuştur.
5. Mantıklı gerekçeleri olan bir değişim kolay kabul görür.

BAŞARIYI MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER

1. Başarı, akıllı seçimin, yeterli hazırlığın ve cesur hareketlerin sonucudur.
2. Başarı, kendi içinizdedir. Yanlış yerlere bakmaktan vazgeçin.
3. Ne zaman geri çekileceğinin bilinmesi, ne zaman ileri gideceğinin bilinmesi kadar önemlidir.
4. Kaybetmemek için zaaflarınızı, kazanmak için gücünüzü bilin.
5. Küçük bir başarı başarısızlık korkusunu giderebilir.
6. Başarısızlıklar, başarılardan daha öğreticidir.
7. Zaman altındır. Zamanlama ise elmastır.
8. Engelleri yollarınızı tıkayan şeyler olarak görmeyin. Onları size uçmayı öğretecek fırsatlar olarak görün.
9. Hiçbir problem zamanın geçmesine tahammül edemez.
10. Zenginlik bir başarı hedefi değildir. Başarının yan ürünlerinden biridir.
11. Bilgi ile uygulama kol kola giderler.
12. Dikkatinizi hedefiniz üzerinde toplayın.
13. Geçmişteki ve şimdiki büyük insanları birer örnek olarak inceleyin.
14. Başarı sadece motivasyona değil aynı zamanda sabır ve toleransa da ihtiyaç duyar.
15. En iyi bildiğiniz ve en çok bildiğiniz şeyi yapın.
16. Her gün yeni bir şey öğrenin.
17. Savunamayacağınız belgeyi feşetme hazırlığına girişmeyin.
18. Kendinizi, kendinize karşı inatçı olmaya alıştırın.
19. Olumsuz yönlerinizi olumlu hale getirinceye kadar kendinize karşı koyun.
20. Anaçlarınıza ulaşabilmeniz için yönetim, hedef ve disiplin gereklidir.
21. Kaybetmekten korkmayın.
22. Engeller yeniliğin kaynaklarıdır.
23. Görüneni kabul edileni sorgulamayı hiç bırakmayın.
24. İlgi alanınızı bir birini takip eden sıralar gözeterek genişletin.


İKNANIN TEMEL DİNAMİKLERİ

Başarılı bir iletişimde her şeyden önce iletişime zarar veren zararlardan uzak durmak gerekir. Örneğin, aceleci davranma muhatabı dinlememe, ifadelerin açık ve net olmaması gibi tavırlardan kaçınılması şarttır.

KARŞILIKLI İLETİŞİME HAZIR OLMA
İyi bir iletişim sağlanması, büyük ölçüde kişinin dürüstlüğüne, düşüncelerini açıkça ifade etmesine ve ilişkiyi geliştirme gayretlerine bağlıdır. Bu tespit güvene bağlı iletişimin sonuçları üzerinde yapılan bir araştırmada ispatlanmıştır. İletişim ne kadar iyi ise güven de o kadar büyüktür.

Başka bir önemli nokta muhatabın iç dünyasının durumudur. İfadeleri doğru yorumlayabilme durumudur. Bir diğer nokta insandaki değer verilme ihtiyacıdır. Eğer muhatap farklı neticelere vardığında onun düşüncelerine değer verilmelidir.

Kişi kendine nasıl davranılmasını istiyorsa öyle karşıdakine davranmalıdır.

Muhatabı korkuya, kuşkuya, savunmaya götürecek her türlü sözden kaçınılmalıdır.


HALKLA İLİŞKİLER

Halkla ilişkilerci nasıl olmalıdır? Öncelikle olumlu ve ılımlı olmalıdır. İngilizce'yi çok iyi bilmelidir. Çok geniş bir genel kültüre sahip olmalıdır. Bir halkla ilişkilerci iletişim, psikoloji, sosyoloji, hukuk ve antropoloji okuyabilir. İletişimde master yapmalıdır ancak en önemlisi pratiktir, pratik yapmadan bu iş olmaz.

Halkla ilişkilercinin ideal alanını anlatır mısınız? İdeali, bir kurumda reklam, pazarlama ve halkla ilişkilerin ortak çalışmasıdır. Bu üç unsur birbirini tamamlayıcıdır. Birbirinden ayrı düşünüldükleri taktirde, reklam, pazarlama ve hakla ilişkiler çalışmalarından istenilen sonucun çıkması çok zordur.

Temel sorunu nedir? Temel sorunları arasında dört olumsuz durum vardır. bunlar önyargı, düşmanlık, ilgisizlik ve bilgisizlik olarak sıralanabilir. Halkla ilişkiler genelde bu dört olumsuz durumdan birini yada bir kaçını olumluya çevirme çabasıdır.
Zaman Gazetesi, 09.01.1998

Doğru anahtarla her şeyi, yanlış anahtarla hiçbir şeyi çözemezsiniz. İşin inceliği anahtarı oluşturmaktır.
George Bernard SHAW

Gömleğin en baştaki düğmesi yanlış yere iliklendiğinde diğer tüm düğmeler de yanlış deliklere takılacaktır. Aynı durum inanç, karakter, davranış, alışkanlık sürecinde de göze çarpar. Yanlış inançlar uygun olmayan karakter yaratır. Yanlış karakter yanlış davranışlar üretir, o davranış tekrarlandıkça yanlış alışkanlıklara dönüşür. Sonuç yanlış bir kaderdir. Sonuç olarak, bugün, şimdi yaptıklarımızın geleceğimiz üzerindeki etkilerini tanımalıyız, algılamalıyız. Burada dikkat edilecek nokta insanların yalnızca yaptıklarıyla değil aynı zamanda yapmadıklarıyla da kaderlerini biçimlendirdiklerini bilmektir.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...