Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Psikolojide Savunma Mekanizmaları / Psikolojik Sorunlar

Psikolojide Savunma Mekanizmaları

Superego ve ID hayatımızı kontrol ediyor.

Eğer kişi Superegoya (yani kurallar) karşı gelir ve isteklerini ne pahasına olursa olsun yaparsa suçluluk, utanç yada benzeri duygular ile cezalandırılır demiştik (bkz. ID, Superego, Ego ve Gerçek Ben). Peki tam tersini yapar ve IDyi yani isteklerini dinlemezse ne olur? İşte bu nokta da Freud'un ortaya koyduğu Savunma Mekanizmaları ortaya çıkar. Bu mekanizmaların başlıcaları:

Bazı zaman istekler bastırılır bilinç altına sürüklenir. Bu durumda kişi Superego'nun cezasından kurtulmuş olur. Örneğin sevgilim ile cinsel ilişkiye girmek istememe rağmen bunun büyük bir yasak olduğunu bildiğim için bu arzularımı bastırarak bilinç altıma iterim, böylece bu arzulara sahip olduğum için utanç duymaktan, kendimi kötü biri olarak görmekten kurtulmuş olurum.

Diğer bir yöntem ise inkar etmektir. Gerçek hayatta olan bir olayı kabul etmemek yada görmemektir. Örneğin diyelim sevgilim bana layık bir insan değil, beni dövüyor, aşağılıyor hatta beni başka insanlarla aldatıyor. Normal şartlarda bu insanın yanlış bir karar olduğunu kabul edip Superegomun bana vereceği cezayı (hata yapmış olmanın getireceği suçluluk duygusu ve utancı) kabul etmem gerekirken, ben inatla bu insanla olmaya devam ederim. Böylece Superego'mun cezasından kaçmış olurum.

Bir başka yöntem ise duygularımı başkalarının üzerine yansıtarak onları suçlamak, aşağılamak yada küçük görmektir. Genel olarak bastırmış olduğum duygularımı karşımdaki insan yapıyormuş gibi algılarım. Kızgınlığımı bastırırım ve karşımdaki insanı kızgın olarak nitelerim, böylece kendi kızgınlık duygumu dışarıya atmış ve kendimi rahatlatmış olurum. Bir çoğunuz zaman zaman bir arkadaşınızın size yönelik bir suçlama yaptığında bunun aslında onun karakterinde var olan bir sorun olduğunu düşünmüşsünüzdür.

Bir başka yöntem transform etmektir. Kişi kendi duygularını tam tersi şekilde algılar. Örneğin aşkın nefret olarak yaşanması gibi. Böylece aşık olduğunu kabul edip Superegonun yükleyeceği utanç, zayıflık yada çaresizlik duygularından kurtulmuş olur. Aynı ortamda bulunan, uzun süredir arkadaş olan, yada bir sebeple aralarında duygusal bir bağ olmaması gerektiğine inan kişiler bu şekilde karşısındaki kişiye gerçek duygularının tam tersini hissederek kendilerini tehlikeli bir durumdan kurtarırlar.

Diğer bir yöntem güçlü olan ile kendisini birleştirmektir. Diyelim ki patronum oldukça güçlü, büyük yada aşırı saygı uyandıran bir insan. Onunla birlikte olmak benim kendi zayıflığım ile yüzleşmeme neden olacaktır ve Superegomun bana saldırmasına yol açacaktır. Oysa kendimi bu insan ile birleştirip onun gücünü kendimin gibi hissedebilirim. Örneğin şirkette patronumun gücünü kullanarak diğer insanlara zayıf, küçük, beceriksiz, yeteneksiz insanlar gibi davranmak gibi. Böylece kendimde hissettiğim tüm kötü duyguları başkalarına yansıtıp adeta onlar başarısız, zayıf ve yetersiz gibi düşünürüm ve kendimi kötü hissetmekten kurtulurum.

Başka bir yöntem yön değiştirmektir. Bu durumda dışardan gelen bir tehlikeye karşı hissettiğim duyguları başka bir insana yönlendiririm. Örneğin patronum bana kötü davranırsa ona duygularımı açık açık söyleyemem, çünkü bu benim işten kovulmama yol açabilir. Bu durumda en yakınımdakilere, dostlarıma, eşime yada çocuklarıma öfkemi ve kızgınlığımı kusarım. Onların beni tolere edeceğini bilirim ve ayrıca superegomun "sen ne korkak, işe yaramaz birisin" diyerek beni cezalandırmasından kurtulmuş olurum.

Sonuç olarak savunma mekanizmalarının nedeni algıda değişiklikler yaparak kişinin kendisini çeşitli negatif duygulardan, huzursuzluktan, utanç ve suçluluk duygusundan kurtarmasıdır. Algıladıkları iç duygular olabilir (istekleri ve hissettikleri) yada dış etkenler olabilir (başka insanların düşünceleri yada dünya ve yaşam ile ilgili gerçekler). Savunma mekanizmaları iradeniz ile yada bilinçli olarak düzeltebileceğiniz olgular değildir, bunlar sizin içinizde duyduğunuz bir takım eksikliklerin, yeterince olgunlaşmamış yada tamamlanmamış yapıların ve duyguların ortaya çıkış şeklidir. Bu yazıda amacım savunma mekanizmalarının kötü olduğunu ve değiştirilmesi gerektiğini söylemek değil aksine normal olduğunu belirtmektir. Çevrenizde bu tür davranışları gördüğünüzde insanların aslında kendilerini korumaya çalıştığını ve size zarar vermeye çalışmadığını farketmenizi hatırlatmaktır.

Hepimiz zaman zaman savunma mekanizmalarının ardına saklanırız, fakat bunlar içimizde bir takım problemler yaşadığımızın göstergesi olarak algılanmalıdır. Bu sorununuzu bulabilmenin ve çözebilmenin yollarından bir tanesi terapiste gitmek ve psikoanaliz yapmaktır. Fakat kişi kendi çabası ile de sorununun kökenine inmeyi başarabilir ve kendi çözümlerini üretebilir. Bütün yapmanız gereken objektif olarak problemin kaynağını sorgulamayı başarmaktır. Bu konuda sağduyulu ve mantıklı bulduğunuz arkadaşlarınızın da yardımını alabilirsiniz. Unutmayın ruhunuzun derinliklerine inmek bir yolculuktur ve bir iki günde başarılacak bir konu değildir. Uzun zaman ve çaba gerektirir ama sonucunda kişinin olgunlaşmasını ve büyümesini sağlar.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...