Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.
Ara

Andropoz Fırtınası / Psikolojik Sorunlar

Andropoz Fırtınası

Geçen hafta tam bir "andropoz fırtınası" yaşadık. Bu fırtına ortalığı epeyce karıştırdı.

Konu cinsellikle bağlantılı ve üstelik bir de erkekleri ilgilendirince çıkan gürültüye şaşırmamak gerekiyor. Fırtınanın bir başka sebebi de Türk toplumunun menopozlu kadınlara gösterdiği ilgiyi şimdiye kadar erkeklerden esirgemiş olmasıdır! Kadınların menopoz dönemi sorunlarını araştıran, çözüm yolları arayan menopoz dernekleri var. Erkeklerin dernek kurmak bir tarafa bu konuda sesleri bile çıkmıyordu. 2-3 aydır birbiri ardına patlayan "orta yaş bunalımı öyküleri" işte bu fırsatı yarattı.

Yaşlanma sürecinin doğal bir parçası olan andropoz aslında birçok erkeği hiç etkilemiyor. Çoğu erkek böyle bir dönemin farkında bile değil. Kas gücündeki azalmayı, karnındaki yağlanmayı, dikkatindeki dağılmayı, uyku sorunları veya kas-kemik ağrılarını başka sebeplere bağlıyor. Bazı erkekler de yaşadığı cinsel sorunları ya normal kabul edip boyun eğiyor ya da saklama telaşına giriyor. Bunun nedeni biraz da sürecin özelliğiyle ilgili. Erkekler kadınlardaki gibi tam bir hormonal kesilme yaşamıyor.

Erkeklerde yavaş ilerleyen ve yaşlandıkça belirginleşen bir testosteron hormonu kaybı söz konusu. Bu yavaş ama ilerleyici kayıp çoğu kez bir sorun çıkmadan geçiştiriliyor. Erkeklerde de, kaybedilen testosteronun yerine konması mümkün. Bu durum "hormon yerine koyma tedavisi" olarak biliniyor. Hormon eksikliğini gidermede ağız veya cilt yoluyla kullanılan güvenli tablet ve kremler var.

Hormon yerine koyma tedavisi her erkek için gerekli mi sorusunu ürologlar "hayır" diye yanıtlıyor. Prostat kanseri şüphesi bulunanlarda, prostat büyümesi nedeniyle idrar boşaltmada ciddi sorunlar yaşayanlarda, psikiyatrik problemleri bulunanlarda, karaciğer yetmezliği gibi organ yetersizliği belirlenenlerde testosteron ile yerine koyma tedavisini zararlı buluyorlar. Uzmanlar testosteronu gerekli durumlarda mutlaka kullanıyor.

CİNSELLİK SONSUZA DEK MÜMKÜNDÜR

Bir kez daha hatırlatalım: Cinsellik sağlıklı yaşayan, doğru beslenen, düzenli aktivitesi olan, sigara ve alkol kullanmayan, stres yönetiminde başarılı erkeklerde 80'li yaşlarda bile sorun olmuyor. Bunlar andropoz sorunlarını neredeyse hiç yaşamıyor. ABD'de Massachusetts Andropoz Araştırmaları'nda bazı fiziksel düşüşler nedeniyle cinsel tatminin yaşlılıkla birlikte azaldığı düşüncesinin yanlışlığı anlaşılmıştır. İnsanlar yaşlandıkça daha az cinsel ilişkiye girdiklerinden bir algı yanılgısı ortaya çıkıyor. Bu araştırmanın sonuçlarına göre tam tersine, cinsel tatminin kalitesi yaşla birlikte bir miktar artıyor bile. Çünkü yaş cinsellik konusunda bilgi, deneyim ve tecrübe kazanılmasını sağlıyor.

Yaşının getirdiği değişiklikleri kabul eden, hayatı gerektiği gibi yaşayan, değerlendiren erkeklerde andropoz dönemi cinsel güçte ciddi bir azalmaya neden olmuyor. Erkeklik cinsellikle başlamadığı gibi cinsellikle de bitmiyor. Andropozu lütfen bir iktidar savaşı olarak görmeyin.

CİNSEL GÜÇ KAYBININ BAŞKA SEBEPLERİ DE VAR

Testosteron hormonunun erkeklerde önemli görevleri var. Cinsel fonksiyonların gelişmesi, korunması ve sürdürülmesi, cinselliğin uyarılmasında bu hormon ciddi bir rol üstlenir. Testosteron eksikliğinde cinsel ilişki isteğinin azalması, cinsel aktivitenin baskılanması bundandır. Testosteron seviyesindeki azalma beklenenden daha hızlı ve yoğun olduğunda erkek cinselliğinde ciddi fırtınalar yaşanır. Hemen belirtelim: Cinsel arzuyu ve gücü etkileyen sadece testosteron hormonu değildir. Ruhsal kökenli hastalıklar (depresyon, akut anksiyete), yaşanan bazı sağlık sorunları, özellikle hormonal problemler (şeker hastalığı, tiroid bezi hastalıkları, hipofiz bezi hastalıkları), damarsal sorunlar ve metabolizma ile ilişkili problemler de cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyebilir. Bazı ilaçların (antidepresanlar, uyku ilaçları, betablokerler, idrar söktürücüler) ve besin desteklerinin de (pasion flower) cinsel yaşamın tadını kaçırabileceği biliniyor.

OSMAN MÜFTÜOğLU'NDAN ANDROPOZ REÇETENİZ

Kilo fazlalığı sorununuz varsa en kısa zamanda çözmeye çalışın.

Bir egzersiz programı oluşturun. İşe her gün 30-35 dakikalık sıkı bir yürüyüşle başlayın.

Protein tüketiminizi kontrol edin. Yeteri kadar protein almıyorsanız, eksiğinizi giderin. Özellikle kırmızı et veya beyaz et gibi hayvansal proteinleri yeteri kadar tüketin. Kırmızı eti haftada iki kez ve yağsız bölümlerinden tüketmenizde fayda var.

Dinlenmeye ve eğlenmeye zaman ayırın. Tatillerinizi iyi değerlendirin.

Uyku sorunlarınız varsa, doktorunuzdan yardım isteyin.

B6, B1 ve E vitaminleri ile çinko desteklerinden istifade edin.

Yorgunsanız ginseng, ginkgo biloba ve argininden de yararlanabilirsiniz.

Olumlu, keyifli, eğlenceli biri olmaya gayret edin. Kitap okuyun, sinemaya gidin, briç ve satranç gibi oyunlar oynayın.

Kullandığınız ilaçları gözden geçirin. Cinsel yaşamı etkileyenleri varsa doktorunuzdan yardım isteyin.

Testosteron seviyenizi kontrol ettirin.

Bütün bunlar sorununuzu gidermiyorsa bir üroloji veya endokrinoloji uzmanından yardım istemekten çekinmeyin.

TESTOSTERON AZLIğININ TEDAVİSİ MÜMKÜN

Testosteron düşüklüğünü "fizyolojik düzeyde kalması koşuluyla" yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak kabul etmek gerekiyor. Ama testosteron seviyesinde beklenenden hızlı bir düşme varsa, nedeni mutlaka araştırılmalıdır. Eğer testosteron eksikliği ile ilişkili ciddi yakınmalar da ortaya çıkmışsa, yaşla ilişkili olsa bile testosteron eksikliğinin tedavisi yapılmalıdır. Testosteron eksikliğinin mevcudiyetini gösteren belirtilerden rahatsızlık duyuyorsanız, problemlerinizi çözmede size yardım edebilecek bir uzmanla görüşmenizde yarar vardır. Bir üroloji uzmanı -özellikle androloji konusunda deneyimli olanlar- veya bir endokrinolog sorununuzu çözme ve yönetmede size daha çok yardımcı olacaktır. Uzman, deneyimli bir hekim ve bilinçli bir hastanın işbirliği testosteron eksikliğini ortadan kaldırır.

Prof. Dr. Osman MÜFTÜOğLU

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...