Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Konuşma Sanatı / Psikolojik Sorunlar

Konuşma Sanatı

Genellikle çok konuşmaya yatkın bir ulusuz galiba . Hele aydın kesimden olanlar bayırlar söylev vermeye , uzun uzun konuşmaya ve böylece ülke sorunlarını çözüp rahatlamaya ...Yoğun işleriniz arasında bir bakarsınız,bir arkadaşınız kahvenizi içip sohbet etmeye gelmiş. Kovsanız kovamazsınız. İki saat dereden tepeden konuşur,dedi kodu yapar
,sonra kalkıp gider.
Uzun konuşmalara karşı savunma önlemleri niyetine sözler uydurulur. Fransızlar,?Boş fincanlar iyi öter? der. Bizde ise uzun konuşanlar karşısında kafa sallayıp tevekkül içinde,?memleket çok laftan battı zaten.?
Kendimizi bu sözlere kaptırıp fazla konuşmayalım diyen , dut yemiş bülbüle mi döneceğiz?her halde hayır. atasözleri ve deyimler çoğunlukla iki yönlü olur. çok konuşmaya karşı çıkan sözler olduğu gibi, güzel konuşmadan yana olanlar da vardır. Bir örneği :?Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.?
Öyleyse bir orta yol bulmalı. Güzel konuşma bir sanattır. kendine özgü kurallar vardır. Can sıkmayacaksınız. Bilgili olacaksınız. Ama ne kadar kural koyarsanız koyun,uzun,heyecanlı söylev atmanın mı ,yoksa kısa,özlü konuşmanın mı daha yararlı olduğu konusunda belirli bir sonuca ulaşmak güçtür. Bu konudaki tartışma eski çağlara kadar gidiyor.
Eski Yunan'da Ispartalılar?az ve öz?konuşmanın erdemine inanırlarken, Atinalılar bol bol nutuk atmayı severlermiş. Bir gün Atina'da kıtlık başlamış. Isparta'ya bir heyet gönderip yardım istemişler. Heyet üyeleri birbiri ardından çıkıp Isparta Meclisine parlak söylevler vermiş. Yalvarmış, yakarmış en dokunaklı sözlerle kıtlığın getirdiği zorlukları sergilemiş, ama sonuç alamamış. Atinalılar bir heyet daha göndermiş. Gene sonuç yok. Bu arada Ispartalıların gelenekleri bilen bir Atinalı çıkıp,?beni gönderin. ben yardım alıp gelirim.?demiş. En sonunda onu göndermişler Atinalı,yanına dibi delik ,boş bir çuval alıp Isparta Meclisinin huzuruna çıkmış .Çuvalı göstermiş. Ters yüz etmiş,dibinin delik olduğunu göstermiş. Ondan sonra sadece bir tek söz söylemiş:?açız.?Kürsüden inmiş,Isparta kralı Atinalıyı yanına çağırmış,?size yardım edeceğiz?demiş.?yalnız anlamadığım bir şey var. niye o kadar uzun konuştunuz?


DİNLEMESİNİ BİLİYORMUYUZ?
Hemen her gün yaptığımız işlerden biri de dinlemektir. Bir düşününüz. Hiç olmazsa günde üç dört saatimizi buna ayırırız. Evde annemizi, babamızı; bizi ilgilendiren konuşmaları dinleriz. Kısaca dinleme, günlük hayatımızda önemli bir yer tutar.
Dinleme de okuma gibidir. Nasıl okuyarak başkalarının düşüncelerini, duygularını öğreniyorsak, aynı şeyi dinleyerek de yaparız. Konuşulanlar üzerinde düşünür, anlatılanları kavramaya çalışırız. Bu bakımdan dinleme, öğrenme yollarının başında gelir.
İyi bir dinleyici olmak için birtakım alışkanlıklar gerekir. Bu alışkanlıkları edinmedikçe dinlediklerimizden iyice yararlanamayız. Bazıları vardır; gözlerini konuşana diker, sessizce otururlar. <<İşte iyi bir dinleyici>> dersiniz. Ama gözleri konuşanda, akılları ve dikkatleri başka yerdeyse, bunlar iyi bir dinleyici değillerdir. İyi bir dinleyici gözleriyle değil sorularla dinler; yani, konuşulan konu üzerinde kafasında uyanan sorulara cevaplar arar. Dinlediklerini bu sorularla değerlendirir.
Bazı dinleyiciler de konuşmayla değil de, konuşmayı yapanla ilgilenirler. Konuşanın elbisesine, saçlarını tarayıp taramadığına, el ve yüz hareketlerine bakarlar. Bunlar da iyi dinleyici değildir. Konuşanın giyinişi, kılık kıyafeti iyi bir dinleyiciyi ilgilendirmez. Onu ilgilendiren, konuşanın anlattıkları, bu konu üzerinde düşündükleridir.
İyi bir dinleyici sabırlıdır. Konuşanı sonuna kadar izler. Konuşanla aynı düşüncede olmayabilir. Ama hiçbir zaman onun sözünü kesmez. Eğer soracakları varsa, bunları konuşma bittikten sonra sorar.
Dinlediklerini değerlendirme, iyi bir dinleyicinin yapması gereken en önemli iştir. Örnek; konuşanın amacı nedir? Öğüt mü veriyor, yoksa belli bir konuda birtakım gerçekleri mi açıklıyor? Bunu yaparken heyecanlı mıdır? Düşünceleri değiştirip olduğundan fazla büyütüyor mu? Söyledikleri yeni şeyler midir? Bu ve buna benzer sorularla dinlediğini değerlendirme, iyi bir dinleyicinin yapacağı işlerdendir.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...