Mum dibine ışık vermez.
Ara

Menopozdan Sonra Seks ve Yaşam / Psikolojik Sorunlar

Menopozdan Sonra Seks ve Yaşam

Menopoz kadınlar için her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Üstelik kadınların menopozdan sonra daha az cinsel istek duyduklarını gösteren bir bulgu da yok

İngiltere'de menopoza girme yaşı düştükçe, kadın toplantılarının ana konusunun menopoz ve hormon tedavileri olması doğal. Bir arkadaşımın annesi bana, genç bir sevgili bulduğu için kızının onunla konuşmadığını anlatmaya başladığında aklıma, dört yıl önce Jane Juska'nın kendi cinsellik arayışını anlatan "A Round-Heeled Woman / Yuvarlak Topuklu Kadın" (hafifmeşrep kadınlar için kullanılan eski bir deyimdir bu) adlı kitabı geldi.
Jane Juska Amerika'nın küçük bir kasabasında yaşayan 66 yaşında dul bir öğretmendi. New York Kitap Raporu adlı bir dergiye ilan verip kendisi için "aganigi maganigi ve Proust'tan hoşlanan bir sevgili" aradığını belirtmişti. Cinsel ilişkinin o duygusal hazzını tekrar yaşamadan mezarına girmek istemiyordu.
İlandan sonra başından geçen; bazen aşağılayıcı, bazen çok komik, bazen de çok erotik olayları anlattığı kitabında cinsel açıdan aktif olmayı istediğini ifade etmesi çok ayıplanmıştı. Bu dünya hâlâ yaşlı kadınların duygularını, isteklerini açık olarak ifade etmelerini hoşgörecek bir dünya değil demek ki.

Hormonların rolü
50 yaşını geride bırakmış her dört İngiliz kadından üçünün seks hayatlarının az olması veya hiç olmaması hem şaşırtıcı hem de üzüntü verici gibi görünüyor. Hollandalı seksolog Prof. Erik van Lunsen'in ulaştığı sonuçlara göre bu kadınlar sorunlarını kendilerine en yakın olan kişilerle bile konuşamıyor.
Cinselliği yalnızca Angelina Jolie veya Keira Knightley gibi genç ve güzel kadınların hakkı olarak gören, yaşlanmaya yüz tutmuş yüzlerin ancak bıçak altına yattıktan sonra insan içine çıkabileceğini düşünen bir toplumda yaşadığımız için kadınlar açısından menopoz korkunç bir dönem olmalı. Bellerin kalınlaştığı, yerçekiminin etkisini iyice gösterdiği bu dönemde erkeklerin bu "yaşlanan et parçaları"na bir daha hiç ellerini sürmek istemeyeceklerine inanmak hiç de zor değil.
Eğer bir teselli olacaksa hemen aktarayım size: Geçtiğimiz günlerde gazetelerin "Yalnız Kalpler" sütunlarına göz atıyordum. 24 yaşında bir erkeğin 50-65 yaşları arasında bir kadın aradığını okudum. "Demek ki hâlâ o yaştakileri arayanlar var" diye düşünmeden edemedim.
Hormonlar konusunda otorite sayılan aile dostumuz, jinekolog Prof. John Studd'ın söyledikleri geldi aklıma. Bir sohbetimizde 40'ından sonra kadınların "azdığını" söylemişti John. Neden olarak da östrojenin (kadınlık hormonu) azalmasıyla, testosteronun (erkeklik hormonu) artmasını göstermişti.
Östrojen adeta bekaret kemeri gibi kadını koruyor. Yaş ilerledikçe azalan östrojeniyle kadın daha fazla cinsellik istiyor. Bu da erkeklik hormonunun artması demekmiş. Erkekte de tam tersi oluyor. Tabii kadındaki gibi hormon azalmıyor ama testosteron hormonu frene basılmıs araba pozisyonuna giriyor. Bundan ötürü de yaşlı erkek genç kızları, yaşlı kadın da genç erkeği tercih ediyor. Kısacası bu bir doğa yasası.


Genç kızlarla mutlular
Yaşı 50'ye yakın ya da 50'nin üstündeki erkekler genç kızlarla, cinselliği kusursuz yaşamamış olsalar da mutlular. Çünkü talep fazla değil, üstelik bir genç kızla olmanın da ayrı bir havası var.
Geçtiğimiz aylarda, orta yaşın üstündeki kadınlar için seks turizminin arttığını ortaya koyan bir araştırma yayımlandı. Orta yaş ve yaşlı kadınların çoğu Jamaika, Kenya gibi ülkelere giderek kendilerine "bir delikanlı" kiralıyor. Bir Kenya gezisinde -aralarında birkaç yaşlı Türk kadın da vardı- bir barda "Bu genç siyahlardan ne anlıyorsunuz?" diye sorduğum kadınların "Hiçbir şey bilmediğin için henüz anlaman zor" cevabını hâlâ hatırlarım.
Şüphesiz kadınlar için menopoz her şeyin sonu anlamına gelmiyor. Bazı kadınlarda menopoz döneminde cinsel istekte büyük oranda azalma olabileceği söyleniyor ama Studd'a göre çoğu kadın, psikolojisi yerindeyse, bu değişiklikleri hissetmiyor bile. Ayrıca menopoz sıkıntılarını giderecek hormon tedavisi de var.

Terapiye giden kadınlar
Studd hormon taraftarı doktorlar grubunda yer alıyor. Ama hormon tedavisinin faydalarının yanı sıra sakıncaları olduğu da biliniyor. Ancak riskler jinekologları endişelendirecek kadar büyük değil. Kansere sebep olan başka faktörlerle birleşerek alınan ekstra östrojen daha büyük bir risk yaratmadığı sürece.
Jinekologlar arasında hormon destek tedavisinin faydalarının, uzun vadeli kullanımını haklı kılacak içerikte olduğunu düşünenler de az değil. Bu açıklamalar bu tedavinin ille alınması anlamına gelmiyor.
Araştırmayı yapan doktorlara göre, hormon destek tedavisi uygulansın ya da uygulanmasın, kadınların menopozdan sonra daha az cinsel istek duyduklarını gösteren hiçbir bulgu yok. Laboratuvar testleri de bunu gösteriyor.
John Studd kocaları ile artık aralarında o kimyasal iletişimin kalmadığı veya kocalarının ilgisi bittiği için kısa bir süre sonra başka erkeklerde tatmin arayacaklarından korkan kadınların terapi için kendisine geldiklerini söylüyor.
Kadınların "seks" deyince ne anladıklarını tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Kadınlara, edindikleri deneyimleri göz önüne alarak kendilerini hoş tutmanın yolunu bulmalarını tavsiye ediyor uzmanlar. Bunun onları daha da gençleştireceğini de ekliyorlar. Bu konuda en önemli noktanının "derinlemesine" konuşabilmek olduğunda birleşiyorlar. Kendilerini aşan kadınlar menopoz döneminin sıkıntılarını attıktan sonra depresyonun geçtiğini, cinsel isteklerinin arttığını açıklıyorlar.
Cinsel istekleri zaten artmış olan menopozdaki kadınlar ister mi bilmem ama şu günlerde İngiltere'de önerilen kitaplardan biri Jenny Murray'in yazdığı "Modern Kadının Menopoz Kılavuzu". İkinci adı da ilginç: "Ben mi Sıcağım Yoksa Burası mı Çok Sıcak?"

Nevsal Elevli/ Milliyet

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...