Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.
Ara

Sosyal Fobiyi Anlamalıyız... / Psikolojik Sorunlar

Sosyal Fobiyi Anlamalıyız...

Sosyal aktivitelerde kendinizi çok mu rahatsız hissediyorsunuz? İnsanların arasında konuşurken sanki nefesiniz mi kesiliyor? Belki de siz de sosyal fobiye sahip olan onca insandan birisinizdir...

Evet, doğru. Yalnız değilsiniz. Sizin yaşadığınız zorlukların aynılarını yaşayan çok fazla insan var. Sosyal fobi nedeniyle zorluk çekenler, diğer insanların yanında -bu insanlar tanıdıkları kişiler bile olsa- inanılmaz derecede heyecanlanırlar. Sosyal ortam ya da aktivite fark etmeksizin her türlü sosyal oluşumda bu belirtilerle savaşmak zorunda kalırlar. Hayatları boyunca iki kişiyi geçmeyen sosyal grupların arasında zaman geçirirler. Hatta çoğu sosyal fobiye sahip olan kişi bırakın iki kişiyi, hayatları boyunca sadece tek başlarına yaşayabilecekleri bir yaşam kurarlar kendilerine. Bu hayatın içerisine de kimseyi dahil etmezler.

Bu rahatsızlık yüzünden milyonlarca insan acı çekse de çoğu sosyal fobik yaşadıkları bu zor hayatı sadece kendilerinin yaşadığını, onlar gibi kimsenin olmadığını düşünürler. Bu yüzden içlerinde büyük bir aidiyetsizlik duygusu vardır. Hayatın onların dahil olmadığı bölümleri onlara sanki başka bir dünyaymış gibi gelir. Bu tür soyutlanmalar nedeniyle çoğu zaman sosyal fobinin belirtileri depresyonun ve stresinkiler ile karıştırılır. Halbuki sosyal fobiye zaten depresyon eşlik edebilir.

Sosyal fobikler özel hayatlarını idare edemedikleri gibi işlerini de idare etmekte güçlük çekerler. Çünkü onlar için diğer insanlar ile iletişim kurmak çok zordur. Aşırı derecede hassas olurlar ve olumsuz eleştirileri asla kaldıramazlar. Kendilerini sürekli aşağılanmış hissederler ve diğer insanlar tarafından sürekli izleniyormuş hissine kapılırlar.

Çoçuklar ve ergenlerde sosyal fobinin ilk belirtisi okuldan kaçmak ve okula gitme düşüncesinden uzaklaşmayı istemek olabilir. (Ancak tabii ki diğer belirtilerin de çocuk ya da ergende gözlemlenmesi gerekir.) Bu tür gençler kolay kolay arkadaş edinemezler. Oldukça utangaç olurlar ve insanların ilgisini çekmekten, insanlarla iletişim kurmaktan kaçınırlar.

Sosyal fobikler sürekli kaygı içerisinde oldukları için panik ataklar geçirebilir ya da obsesif-kompulsif hastalığının belirtilerini göstermeye başlayabilirler. Sosyal fobinin kadınlarda görülme sıklığı erkeklerle kıyaslandığında daha fazladır; ancak bu farkın şu an için bilimsel bir açıklaması ya da nedeni bulunmamakta. Hastalığın temel nedeni olarak ise beyindeki serotonin hormonunun dengesiz yayılımı kabul edilmekte.

Psikolojik rahatsızlıkların çoğunda olduğu gibi sosyal fobide de ilaç+psiko-terapi önerilmekte. Özellikle kognitif terapi sayesinde hastalar, korkularını ve endişelerini daha kolay yeniyorlar.

Sosyal fobik olup da kendisini yalnız hissedenler ilk önce bu duygudan kurtulmalı. Yalnız değilsiniz; bu hastaığı yenmek için sizin gibi milyonlarca insan çözümler arıyor. O yüzden bir uzmana başvurun; çoğu hasta gibi siz de uygun tedavi yöntemleriyle sorunlarınızı aşabilirsiniz.

www.donusumkonagi.net

Okunma Sayısı: 4158  / Yorum Sayısı: 1
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...