Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.
Ara

Türk- Ermeni İlişkileri ve Mağduriyet Psikolojisi / Psikolojik Sorunlar

Türk- Ermeni İlişkileri ve Mağduriyet Psikolojisi

Travma insan zihninde ve psikolojisinde önemli bir etki bırakır. Yaşanan şeyin niteliğinden ziyade, nasıl algılandığı ve anlamlandırıldığı, bu etkilenmeyi belirler. İnsan zihninin travmayı çözümleyip eski işlevselliğine dönebilmesi için çiğnenmeden yutulmuş bir yiyeceği midenin öğütmesi gibi işlemden geçirmesi, eski zihinsel yapıları yenileriyle değiştirip güncellemesi, yani sarsılmış olan inanç ve değerler sistemini yeniden oluşturması gerekir. Benzer bir süreç kayıp sonrasındaki yas ve matemde de görülür. Sürecin tamamlanıp kaybın kabul edilebilmesi, kaybedilenin anılarının geçmişte saklanması, geleceğe taşınmaması için kişinin yas sürecini yaşaması gerekir.

Toplumsal travmalar da büyük-grup kimliğinde kayıp ve travmanın yarattığı bu etkilere yol açar. Bir grup kendini diğer grup karşısında aciz, zarar görmüş, çaresiz ve mağdur olarak görüyorsa, bunu ?seçilmiş travma? olarak algılayıp bu olayı geleceğe taşır. Yas süreci tamamlanana kadar bu olay nesiller arasında aktarılarak ve çeşitli şekillerde canlı tutularak geleceğe taşınır. ?Nesiller arası geçiş yetişkin bir insanın bilinçdışı olarak, travmatize olmuş benliğini, gelişmekte olan bir çocuğun kişiliği üzerine dışsallaştırmasıyla oluşur. Çocuk bir önceki neslin istenmeyen, sorunlu parçaları için bir rezervuar (depo) haline gelir.? Yetişkin bu aktarımı her zaman bilinçli olarak yapmaz. Sözsüz iletişim kaynaklarından ya da aile geçmişinin aktarılması sırasında farkında olmadan aktarılan zihinsel imgelerle çocuğa ?benim yerime benim tutamadığım yası tut?, ?ben aşağılandım sen bunu tersine çevir?, ?sen benim olamadığım şekilde girişken ol kendini koru ve hakkını savun?, ?kurban olma durumumuzu idealize et?, ?bana uygulanan şiddetin intikamını al?, ?yaşadığımız travmayı tamir et? mesajları verilir.

Bir seçilmiş travma, nesiller arası aktarımı gerçekleşirken grubun liderleri tarafından çeşitli nedenlerle alevlendirilebilir. Grubu uyanık tutmanın ve istenilen yönde hareketlendirmenin en kolay yollarından biri, dışarıda bir tehdit olduğu algısının yaratılıp, gruptaki uyuyan biz-lik duygusunu uyandırmaktır. Seçilmiş travma bunun için en uygun araçtır. ?Zaman çökmesi? kavramı bu noktada önem kazanmaktadır. Uyumakta olan grup kimliği, tarihte yası tam tutulmamış bir kayıp ve/veya travmanın yeniden gündeme getirilmesi durumunda, sanki olay yeni olmuş gibi etki eden bir mekanizma ile yeniden canlandırılır.(4) Bu, olay sanki dün yaşanmış, zaman geçmişten gelip ?şimdi?nin üzerine çökmüş gibi, toplum içinde çok canlı duyguların yaşanmasına neden olur. Bu duygular toplumsal hareketlendirme (social mobilization) amaçlı olarak kullanılır.

Bu pencereden bakıldığında, 1915 tehcirinin Ermeniler için ?seçilmiş travma? olarak işlev gördüğünü, Ermeni kimliğinin güçlenmesinde önemli bir rol oynadığını, özellikle diasporadaki Ermeniler için önemli bir biz-lik duygusu kaynağı oluşturduğunu söylemek mümkündür. Ermenistan iç politikasında işgal ettiği konuma ve Ermeni diasporasının soykırımın tanınması yönünde ortaya koyduğu faaliyetlerinin yoğunluğuna bakıldığında 1915 tehcirinin, neredeyse dört kuşak geçmesine rağmen hâlâ ne denli önemli bir olay olduğu, bireyleri duygusal olarak ne kadar etkilediği görülmektedir. Tehciri yaşamamış olmasına rağmen ikinci ve üçüncü kuşak Ermenilerde, birinci kuşağa göre daha çok Türk düşmanlığının görülmesi ve sonraki kuşakların soykırımın kabul edilmesi taleplerinde daha radikal olması, gerçekliğin arkasında psikolojik kökenli süreçlerin işlediğini dile getirmek için yeterlidir. Ermenistan politikaları medya ve eğitim araçlarından yararlanarak toplumu soykırım yapıldığı söylemi etrafında homojenleştirecek şekilde dezenformasyona tabi tutup, nesiller arası aktarımı pekiştirmeye çalışmakta ve zaman çökmesi yaratmaya çalışarak 1915 tehcirini kendi çıkarları doğrultusunda Ermeni politikası içinde kullanmaktadır.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...