Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Kilo Almayan Çocuğa Yaklaşım / Psikolojik Sorunlar

Kilo Almayan Çocuğa Yaklaşım

Çocukluk çağında sık karşılaşılan problemlerden biri olup özellikle ilk 3 yaşta görülür. Çocuğun büyümesinin izlemi her toplumun kendi çocuklarına göre düzenlediği büyüme eğrilerinden takip edilir. Ülkemizde bu amaçla kullanılan Türk çocukları büyüme eğrileri bulunmaktadır.
Çocuğun kilosunun yaşına uygun olmaması tek başına olabileceği gibi boy kısalığı ile birlikte de olabilir. Ayrıca ailesel büyüme gecikmesi veya genetik faktörler de az kilo ve boy kısalığına neden olabilir. Tüm sosyoekonomik düzeylerde görülmekle birlikte ekonomik geliri çok düşük ailelerin çocuklarında daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Kilo alamama yakınması ile başvuran çocukların %80'inin 18 aydan küçük olduğu görülürken, %1'inin de zayıflık ve/ veya boy kısalığı ile çocuk polikliniklerine getirildikleri bilinmektedir.

Büyüme anne karnında başlayarak ergenlik döneminin sonunu kadar devam eden bir süreçtir. Büyüme sabit bir hızla devam etmez. Süt çocukluğu döneminde ve ergenlik döneminde yaşamın diğer periyotlarına göre büyüme hızı artmıştır. Çoğu bebek ilk sene sonunda doğum kilosunu üç katına ulaşır. İkinci yıl ise bu artış Doğum kilosunun dörtte bire iner. Dolayısıyla bebeğin iştahı da buna paralel olarak azalır. Oyun çağında ise artmış aktiviteye bağlı olarak enerji gereksinimi artar. Uygun kalori sağlanamazsa kilo alımında duraklama ve kilo kaybı olabilir.

Sigara kullanma, gebelik esnasında hastalık geçirme gibi nedenlerle anne karnında yeterince gelişemeyen bebekler yaşamın ilk yıllarında bu farkı kapatmak için fazlaca kaloriye ihtiyaç duyarlar. Bu bebekler ilk yılda aldıkları fazla kilo artışını daha sonraki yıllarda kendi normallerine göre sürdürürler. Büyümedeki normaller tamamen bireysel olup, çocuklar uygun beslenme ve uygun sosyal, psikolojik koşullarda genetik olarak belirlenmiş hedefe ulaşırlar. Bu nedenle doğumdan itibaren hiç bir problemi olmayan, büyüme eğrisinde sapma olmayan, boyu ve kilosu orantılı olan ama zayıf görünen çocukları daha şişman ve daha uzun boylu yapma çabasına girmek gereksiz ve yanlıştır. Her şeyden önemlisi bu tür arayışlar normal giden gelişimde sapmalara neden olur. Çocukları kıyaslamak son derece hatalı bir davranıştır.

Yetersiz Tartı Alımı Nedenleri :
· Yetersiz beslenme (en sık neden )
· İlgi eksikliği · Kronik hastalıklar
· Akut hastalıklardan sonra (örneğin ishal, anjin, kulak iltihabı vb. sonrası)
· Alınan besinlerin bağırsaklardan emilmemesi
· Demir eksikliği, toprak, kil, kağıt yeme alışkanlığı
· Doğumsal hastalıklar
· Ölçüm farklılıkları
··· Bebeğin yeni beslenmiş olması
··· Farklı tartıların kullanılması
··· Bebeğin giyinik tartılması

Çocukların çoğunda ciddi bir hastalık olmayıp çoğu zaman yetersiz beslenme, özellikle ilk bir yaş içinde bebeğin ihtiyaçlarının yeterince anlaşılamaması nedeniyle kilo alamamanın sık nedenidir. Bebeğin ağırlık eğrisinde bir kaç aydır düşme varsa ve bu kayıp sonraki ayda bir sıçrama ile telafi edilmiyorsa yetersiz beslenme yönünde uyarıcıdır.

Anne sütü ile beslenen bir çocukta :
Bebek çok sık aralıklarla emiyorsa bu, gereksindiği besini alıyor anlamına gelmeyebilir. Tam tersine yeterince beslenemediği için sürekli emmeye ve beslenmeye çalışıyor olabilir. Bu durum geçicidir. Bebek büyüme sürecine girdiğinde aldığı süt miktarını arttırmaya çalışır. Ayrıca anne sütü rezervinin yetersiz olduğu anlamına da gelebilir. Anne sütünün yeterli olup olmadığını anlamanın bir kaç yolu vardır:

Bebeğin dışkı sayısı, rengi, kıvamı
Bezinin her beslemeden önce ıslak bulunması
Bebeğin yutkunurken yutma sesi çıkarması,
Meme emdikten sonra bebeğin mutlu ve halinden memnun olması
Annenin sütü geldiğinde göğüslerinin şişmesi
Bir meme emzirilirken diğer memeden kendiliğinden süt gelmesi
Kilo alımının yaşı ile orantılı olarak devam etmesi
Bütün bunların bulunmasına rağmen kilo alma problemi varsa aşağıdaki sorunlar araştırılmalıdır.

Bebek yeterince emzirilmiyor olabilir. Günde en az sekiz kez beslemek gerekir. Gün boyunca üç saatten fazla veya gece boyunca 5 saatten fazla ara vermeyin
Bebekte emmeyi engelleyen gelişim kusurları olabilir. Özellikle zayıf emen, çabuk yorulan bebeklerde düşünülmelidir.
Annenin meme başında çatlakları, enfeksiyon, meme uçlarının içe dönük veya düz olması bebeğin memeyi kavramasını güçleştirir. Bu açıdan dikkat edilmelidir.
Süt gelmesi fiziksel bir olaydır ve zihinsel durumunuz bu olayı engelleyebilir. En rahat hissedilen ortamda emzirilmelidir. Yeterli süt gelmemesi kiloda duraklamaya yol açar.
Bebek emme tatminini emzik gibi bir yerden sağlıyor olabilir. Bu durumda göğüslere olan ilgisini kaybeder. Ayrıca destekleyici nitelikte su verilmesi de iştahını azaltarak emmesini engeller.
Beslenme sonrası gazın çıkarılması bebeği rahatlatır ve iştahını arttırır.
Biberonla beslenen bebeklerde hangi türde mama kullanıldığı, nasıl hazırlandığı, gün içinde kaç kez ve hangi miktarda verildiği önemlidir. Beslenme sonrası kusan bebeklerde veya aldığı besin ağzına gelen bebeklerde iştah azalması ve beslenmeyi reddetme görülebilir. Kilo alımını engelleyen böyle bir durum varlığında doktora başvurulmalıdır.

Anne sütü alırken gayet güzel kilo alan bebekler ek gıdaların özellikle de katı pürtüklü gıdaların verilmeye başlamasıyla beslenmeyi reddedebilir. Bu durum geçici olup zorlamadan alıştırarak azar miktarda yeni besinlerin tanıtılmasıyla aşılabilir. Ayrıca yine ek gıdaların başlanmasıyla ishal, kusma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durumda tıbbi bir problem olasılığı nedeniyle doktora başvurulmalıdır.

Oyun çağı dönemindeki çocukların dikkatini toplamaları özellikle de uzun süreli sofra başında oturmaları oldukça güçtür. Anne babaların çocuklarını uzun süreli oturmaya zorlayarak yemeklerini bitirmelerini beklemeleri çocuklarda yemeğe karşı ilgisizlik yaratır. Ayrıca yemek sırasında televizyon vb. dikkat çekici aktiviteler de çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz etkiler. Beslenme aralarında veya ana öğüne yakın verilen abur cubur besinler de çocuğun iştahını azaltarak kilo alımını engeller. Sürekli meyve suyu içen çocuklar beklenildiğinin aksine sıska ve zayıf çocuklardır. Çocukları oyalamak için ellerine bisküvi, çikolata vb. besinlerin verilmesi oldukça yanlıştır. Artmakta olan bağımsızlık duyguları da önlerine konulan yemeğe karşı reaksiyon göstermelerine neden olabilir. Büyümekte olan çocuklar yemek masasının hakimini kendileri olduğunu düşünebilir ve farklı lezzet arayışında olabilirler. Ayrıca çocuğun düzenli yeme alışkanlığı kazanması için ailece sofraya oturulması ve çocuğun bir birey olarak kabul edildiğinin gösterilmesi gerekir. Sadece çocuğun yedikleriyle ilgilenilmesi, bunu kullanacağı bir silah haline getirebileceğinden, bu konuda ölçülü olunmalıdır.

Yemesinde problem olmadığı halde kilo alamayan çocuklar ise mutlaka doktora götürülerek, aldığı besinlerin kalorisinin yeterli olup olmadığı, kilo ile boyunun paralel gidip gitmediğinin tayin edilerek problemin ne olduğu çözülmelidir. Unutulmamalıdır ki çok yemekten ziyade verilen yemeğin kalori ve protein açısından kalitesi önemlidir.

· Kusma, ishal vb. hastalık belirtileri varsa
· Halsiz ve bitkinse, soluk görünüyorsa
· Boy uzaması da durakladıysa
· Gelişim basmaklarında (oturma, kalkma, yürüme vb.) gerilik varsa
· Saçları ve cildi sağlıksız görünüyorsa
· Annesiyle iyi ilişkide değilse
· Okul başarısızlığı varsa


Dr. Çiğdem Arıkan, Dr. Mustafa Bakır

Okunma Sayısı: 6018  / Yorum Sayısı: 1
 

ufsi 03.12.2007 12:32:31 Tarihinde yorumlamış

benim yaşım 19 boyum 162 kilom 43 çok az kilo alamıyorum neden acaba yememde çok iii?
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...