Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.
Ara

Ticarette Oyunlar

Ticarette Oyunlar

İnsanlar ticaret hayatlarında olumlu sonuçlar isterler.

Bunda bir sakınca yoktur.

Çünkü yapıp ettiklerinde,

kendilerine göre satış teknikleri oluşturlar.

Fayda ve zarar sürecine girerler.

Memnuniyetsiz sonuçlarda genelde dış dünyayı suçlama eğilimi vardır.

Başarılı sonuçlarda da kendi becerikliliklerini ön plana çıkarırlar.

Çoğu kez oyuna düşülen yer burasıdır.

Daha kötü olanı da bunları fark etmemeleridir.

Şimdi,

gıda ürünü satan işyeri veya restoran düşünelim;

Satışlarındaki azalmadan dolayı bir süre sonra iflas etme ihtimali vardır.

Bunun nedenini çoğu zaman anlayamadığı içindir.

Oysa sattığı ürün çeşitliliğine bakıldığında zararlı ürünler satmaktadır.

Bunlar insanlara önceden zevkli gibi görünüp sonradan zarar verenlerdir.

Bu ürünler o anda firmanın yüksek miktardaki satışlarıdır.

Bundan dolayı bazı şeyleri de görmezden gelirler.

Bakın oyun dediğimiz şey buraya nasıl yerleşmiş,

ve kişi bunu nasıl fark etmemiş!...

Şimdi bu işyerinde helal ürün satışı da vardır.

Bunların satışı diğerine oranla daha az olabilir.

Oyun burada gelir ve bunlarda birini satmaya karar vermesi gerekir.

Aslında çok önceleri müşterileri,

zararlı ürün talep edenlerden oluşmamaktaydı.

Bu diğerlerini azalttığı için ciroda bunlar yükselmiş gibi görünür.

Satışlarda iyi gider, gider ki sen oyunu anlayamasın diye.

Ancak bir süre sonra aynı işyerinde maliyetlerin artmaya başlar.

Bunu hiç fark etmezsin.

İflas edip kapatana kadar,

bir süre sonrada geçinemez hale gelmişsindir.

Çözmen gereken mesele şudur,

satışını ve pazarlamanı kime yapıyorsun?

Rızkını müşteriden mi, yaratıcıdan bekliyorsun?

Rızkını müşteriden bekliyorsan pazarlamanı ona yap sorun yok.

Eğer Allah' tan bekliyorsan pazarlaman ona olmalı.

Oyunu atlatabilmen için zararlı ürünü satmaktan vazgeçebilmen gerekir.

Bu iflas etmeni gerektirse bile bunu yapabilir misin?

İlginç yanı da o aralar çok zor durumdasındır.

Helal olana karar verdiğin an gelen geçen seni aşağılayabilir.

Sinirlenmene sebebiyet verir.

İşte bu sabretmen gereken acı sınavlarıdır.

Aynı anda da hazla ilgili oyun gelir.

Çok sıkışık olmana rağmen,

büyük bir alıcı kitlesi senin zıttını yapmanı ister.

Sıkışık olduğun için diyelim ki helalden vazgeçtin!

Bu seni sadece üç beş ay kurtarır.

Ancak her şeye rağmen bunu satmayacağım;

diyebilirsen oyunun rengi değişir.

Pazarlamayı yaratıcıya yaptın ve battın!

Müjdeler olsun.

Buradaki sır şudur,

Sen iyi isen işyerini kurtarabilirsin,

Ancak çok iyi isen,

Burası batar da bir süre sonra çok daha iyi bir yer açarsın.

Taş gediğe büyük gelmiştir.

Sen taşını büyüt gedikle ilgilenme,

oyuna düşme ve haksızlığa uğra.

Paraya çok ihtiyacım var ama helalden vazgeçmem! Diyebil.

Belki de son elçinin,

"ticarette cessur olun" derken,

Altında yatan sırlardan biri de buydu!..

Rızkınız bol olsun.

 

Dönüşüm Konağı
Ahmet Çelik
 


 

Okunma Sayısı: 726  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...

Tüm Yazılar