Mum dibine ışık vermez.
Ara

Eş Seçimini Etkileyen Faktörler / Psikolojik Sorunlar

Eş Seçimini Etkileyen Faktörler

Bireylerin Eş Seçiminde Etkilendikleri Faktörler

İki binli yıllara yaklaştığımız bu dönemlerde bilim, teknoloji ve sanatta meydana gelen değişme gelişmeler baş döndürücü bir hızla gerçekleşmektedir. Sanayi devrimiyle birlikte, ikincil (kentli ) toplum olma özelliğini kazanan yapıdan, ülkemiz de hızlı bir şekilde etkilenmektedir. Bu yapı bir çok unsuru doğrudan değiştirmekte kısa sürede ona yeni biçimler ve içerikler kazandırmaktadır. Aile, ekonomi, sosyal ilişkiler, evlilikler vb…. Bu değişiklikler bilimsel araştırmalar ve incelemelere olan ihtiyacı da arttırmaktadır. Nitekim Türkiye'de evlilik kurumuna ve oluşumundaki değişikliklere farklı bir boyuttan bakmak amacıyla 1996 yılında bir araştırma yapılmıştır. Araştırmanın amacı, evlilik adayı bireylerin (nişanlı veya sözlü) eş seçim ölçütlerindeki psiko-sosyal faktörleri belirleyerek, evliliğin düşünülmesinde etkin olan unsurları derecelendirmektir.

Yine aynı araştırma, İzmir ili içinde verilen evlilik danışmanlığı hizmetlerini ve çalışma niteliklerini belirlemeyi de amaçlamıştır. Bu tezden yola çıkarak araştırma İzmir ilinden rastlantısal olarak seçilen 100 kişinin alındığı örneklemde gerçekleşmiştir. Bireylerin sosyo-ekonomik ve kültürel düzeylerinin değişmesine bağlı olarak eş seçiminde etkin olan unsurların da değiştiği görülmüştür. Belirtilen düzeyler yükseldikçe eş seçiminde sevgi, saygı, değer verme gibi psikolojik ve duygusal faktörlerin etkili olduğu, belirtilen düzeyler düştükçe de ailesel ve çevresel beklentilere uygun evlilik kurma faktörlerinin etkili olduğu görülmüştür.

Araştırmanın diğer önemli bulguları şöyle özetlenebilir;

Bayanların babalarının kişiliğine, erkeklerin annelerinin kişiliği benzer eş seçme eğilimini önemli düzeyde göstermediklerini, buna karşın anne ve babalarının kişiliğine benzer nişanlı seçtiğini ifade eden bayan ve erkekler, bu benzerliklerden çoğunlukla ( % 63.9 ) olumlu etkilendiklerini belirtmişlerdir.

Bayanlar kendileriyle eşit ya da daha yüksek öğrenimli bir kişiyle , erkekler kendileriyle eşit ya da kendilerinden daha düşük öğrenimli kişiyle evlilik kararı almışlardır. Bayan ve erkekler, seçtikleri kişinin öğrenim durumunu ve mesleğini, kendi mesleki durumları ile ilişkili olarak dikkate almışlardır.

Bireylerin evliliği isteme ile ilgili düşüncelerinde, önemli düzeyde ( % 71) "Yaşamı sevdiği kişiyle paylaşma "yı etken olarak gördüklerini ifade etmişlerdir.

Bireylerin ekonomik hayata katılımları arttıkça, seçilen eş adayı ile aile
ortamından çok sosyal ortamda veya iş ortamında tanışmaya yöneldikleri, tanışma ve flört etmeyi kendi seçimleri doğrultusunda gerçekleştirdikleri görülmüştür.

Evlilik öncesi flört edilmesinin gerekip gerekmediğine ilişkin düşünceler, bayan ve erkeklerin yaşamlarının büyük bir bölümünü geçirdikleri yerleşim birimi ( köy, kent, kasaba , metropol şehir…) ile öğrenim durumlarından etkilenerek farklılaşmış, özellikle flörte karşı anlayışsız düşünce eğitimsiz kırsal bölge ve geniş aile kültürü almış erkekler de belirginleşmiştir.

Eş olarak düşünülen kişiyi kimin seçmesi gerektiği konusunda, hem bayanlar hem de erkekler, kendilerinin seçmesi gerektiği belirterek, bu konuda önemli bir farklılık yaratmamışlardır.

Evliliğin çiftler için ne ifade ettiğine yönelik sorular açık uçlu soruları sosyo-kültürel ve ekonomik düzeyin yükselmesine bağlı olarak bireyler "sevgi, aşk, paylaşım ve mutluluk" olarak ifade edilmiştir.

Araştırma, İzmir ilinde evlilik ve eş seçiminde görünürde bağımsız karar veren çiftlerin çoğunluğunu ifade etsede, bireylere uygulanan Beier ve Tematik algı Test (T.A.T.) 'leri ile bu kararların altında yatan psikolojik etmenler belirlenmeye çalışılmış, verilen sosyal ve duygusal etmenlerle, psikolojik faktörlerin çok örtüşmediği görülmüştür.
Bireylerin eş seçiminde korku, mutlu olamama ve evliliği sürdürememe kaygısı, eşin ailesine karşı olumsuz duygular ve eşin önceki ilişkileri konusunda birtakım belirsizlikler yaşadıkları görüşmüştür.

O nedenle, bu konuda Rehberlik Araştırma Merkezlerinin ve Orta dereceli okullarda bulunan rehberlik servislerinin de daha duyarlı olmaları sağlanmalı, "evlilik ve aile danışma merkezleri"nin de ülke genelinde devlet eliyle desteklenip, yapılandırılması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Bireylerin sağlıklı cinsel kimlik kazanmaları için örgün ve yaygın eğitim programları geliştirilmeli, bu konudaki yayın ve araştırmalara destek verilmelidir.

Sağlıklı bir toplum ve kurulacak sağlıklı evlilikler için bilinçlenme şarttır.

Kaynak:

E.ÜNAL 1996
"Evlilik Adaylarının Eş Seçim Ölçütleri ve İzmir'de verilen Evlilik Danışmanlığı
Hizmetleri " 9 Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Y.Lisans Tezi )

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...