Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Gazetecilerin Tuhaf Korkuları / Psikolojik Sorunlar

Gazetecilerin Tuhaf Korkuları

İclal Aydın'ın dalga geçilme, Ayşe Arman'ın kalabalık, Sadettin Teksoy'un canlı yayın, gazetemiz yazarlarından Mehmet Ocaktan'ın ise tahtakurusu fobisi var...

Gazetemiz yazarlarından şair Mehmet Ocaktan en çok trafik kazasında ölmekten ve tahtakurusundan korkuyor. Ocaktan, "Tahtakurusunu gördüğüm zaman, bana dokunması önemli değil, anında vücudum kabarır, kaşınır" diyor. Ocaktan, 17 Ağustos depreminden sonra ise pek çok insanda olduğu gibi deprem fobisi de yaşamaya başlamış.

Teksoy, canlı yayın yapmıyor

Kendine özgü esprili programlarıyla tanıdığımız Sadettin Teksoy'un fobisi canlı yayınmış. Meğer, canlı yayından köşe bucak kaçan Teksoy'un bütün programları band yayınıymış. Hiçbir kuvvet Teksoy'a canlı yayın yaptıramazmış.

'Lahana bebek oluyorum'

Radikal gazetesi yazarı Nur Çintay'ın, tarifsiz, talihsiz, tedavisiz bir tv fobisi var. Çintay, "Devreye kameranın gireceği düşüncesi bile elimi ayağını dolandırıyor. Ezberim dağılıyor, lahana bebek oluyorum. En fazla kahkaha efekti olarak kullanılabilirim yani. O yüzden televizyona çıkmamaya, hani yeminliyim demeyeyim ama, epeyce ısrarlıyım" diyor.

Hürriyet yazarı Pakize Suda ise doktor fobisi yüzünden acil servilik olana kadar bekliyormuş.

Arman, kalabalıkta panikliyor

Hürriyet'in en cıvıldak yazarlarından Ayşe Arman kalabalık karşısında panikliyormuş. Arman tv'lere konuk olmaktan bu yüzden kaçarmış. Geçtiğimiz aylarda Okan Bayülgen'e konuk olan Arman zor anlar yaşadı. Sık sık gerilen Arman'ın, konuşması sırasında "karı" lafını ağzından kaçırması ise günlerce tartışıldı. Arman kalabalık fobisiyle ilgili neler yaşandığını ise şöyle anlatıyor: "Karşımda üç kişiden fazla insanı bir arada gördüğümde, bambaşka bir kadına dönüşüyorum, elim ayağım birbirine dolaşıyor, o benim beynim var ya, o küçük beynim, duruveriyor. Sersemliyorum, panikliyorum. Yer yarılsın içine gireyim istiyorum. Kalabalıklardan o kadar çok korkuyorum ki, dünyanın en şahane kaçış planlarını yapıyorum. Genellikle de son anda kaçıyorum. Yeter ki insanların önüne çıkmayayım."

İclal Aydın'la dalga geçmeyin

Yazar ve programcı İclal Aydın'ın ise dalga geçilme fobisi varmış. Kendisiyle dalga geçilmesinden çok korktuğunu belirten Aydın şöyle konuşuyor: "Onun için içimde feci bir otokontrol sistemi çalışır. Bundan çok mutsuzum aslında. Bu anlamda profesyonel danışmanlık alıyorum, çünkü bu yaptığım doğru değil, kendime haksızlık yapıyorum. Birisi bana üç kereden fazla 'sizi çok beğeniyorum' dediğinde garip bir perde iniyor. Bazen başımı kaldırmadan yürüyorum yolda."

Çölaşan'ın korkusu uçak

Hürriyet'in gedikli yazarlarından Emin Çölaşan'ın da uçak fobisi var. Çölaşan bir söyleşide, uçağa binmemeyi tercih ettiğini belirterek, "Gerçi askerliğimi de havaüssünde yaptım ben. Ama yine de gemiyi ya da yatılı treni tercih ediyorum" diyor. Çölaşan uçak fobisi yüzünden Amerika ve Uzakdoğu'ya da gitmemiş.

Gazeteci, yazar-şair Mehmet Nuri Yardım, geçen yıl bir şiir şöleni için davetli olduğu Fransa'ya uçakla gidiyor. Uçak fobisi olan Yardım, güç bela bindiği uçakla geri dönmek istemiyor, bileti yakıp trenle Türkiye'ye dönmeye karar veriyor. Ancak bu kez karşısına vize sorunu çıkıyor. Yorucu tren yolculuklarının ardından Yardım, sonunda Fransa'ya geri dönüyor, oradan da uçakla Türkiye'ye gelmek zorunda kalıyor. Yardım bu olayı "Ne yaparsanız yapın, kaderden kaçış yok" diyerek anlatıyor.

Virginia Wolf'u delirme fobisi intihara götürdü

Romana getirdiği tarz ile dünya edebiyatını sarsan Virginia Wolf, uzun yıllar delirme korkusuyla yaşamış. Wolf'un intiharına da bu amansız korku neden olmuş. Romanlarında intiharı tema olarak işleyen Wolf, "Dalgalar" adlı romanında olduğu gibi, 1941 yılında ceplerine taş doldurarak kendini delice akan Ouse nehrinin kollarına bırakıp intihar etmiş.


Peyami Safa facia korkusu çekerdi


Peyami Safa, facia bekleme korkusuyla yaşamış. Safa şöyle anlatır: "Benim şuurum bir facia atmosferi içinde doğdu. Ben iki yaşımda iken, babam ve kardeşim Sivas'ta on ay içinde öldüler. Belki de bütün kitaplarımı dolduran bir facia bekleme vehmi böyle bir başlangıcın neticesidir."


Mantık profesörü uçaktan korkuyor

Uçak korkusu yüzünden bir bilim adamının bırakın ülke dışına, Ankara'dan İstanbul'a bile gidemediğine kimse inanmaz herhalde. İşte ODTÜ'nün Alman asıllı felsefe profesörlerinden Teo Grünberg böyle biri. Üç ciltlik "Sembolik Mantık El Kitabı"nın yazarı da olan 77 yaşındaki Grünberg, mecbur kalmadıkça ODTÜ'den dışarı adım atmıyor.

yenisafak.com

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 1
 

derya859 21.02.2008 12:35:25 Tarihinde yorumlamış

benimde en korktuğum şey delirme bunu bazen öylesine yoğun yaşıyorum ki tansiyonumun düşmesine, hiçbir şeye konsantre olamaama sorunlarını beraberinde yaşamak zorunda kalıyorum.
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...